Geçen yılın TÜİK verilerine göre Van Türkiye’nin en yoksul ve yaşam koşulları açısından en kötü ili oldu. Hal böyle iken yoksulluğun en çok eğitimde dışa vurması ve eğitim seviyemizin ülke genelinde son sıralarda olması sürpriz olmadı. Valilik ve belediye bunu iyi okuyacak ki paralı eğitime(kurs) ulaşamayan öğrenciler için alternatifler üretmeye çalıştı. Neredeyse her mahalleye bir etüt-çalışma salonu açıldı. Her ilçeye sürekli eğitim merkezleri- kütüphaneler kuruldu. Peki bu çalışmanın başarısız olma sebebi neydi? Özüne bakıldığında, her yönüyle takdir edilecek bu çalışmanın işlevselsizliği neye bağlıydı? Gelin bunu birlikte değerlendirelim; girişine ücret vermeyeceğiniz bir ders çalışma salonu, ihtiyacınız olduğunda kullanabileceğiniz ücretsiz internet erişimi ve olurda canınız çekerse, gidip dışarıda para vermeyin diye ikram edilen sıcak içecek hizmeti… Bunca şeye rağmen öğrencilerin bunu değerlendiremiyor oluşunun bir sebebi var.
Okulların açılmasıyla birlikte Van’da eğitim seferberliği ilan edildi. Valilik ve belediye Etüt-Van projesi kapsamında ücretsiz kullanılabilecek etüt merkezlerinin öncüsü oldu. Sınav hazırlık sürecinde materyal eksikliği yaşayan öğrenciler için ücretsiz kitap desteği sundu. Fakat buna rağmen çoğunluklu olarak başarılı bir sonuç alamadı. Çünkü ‘’-mış gibi göründü’’, devamı gelmedi ve denetimi olmadı.
Evet, ‘’-mış gibi göründü’’. Çünkü uygun bir alt yapı ve projeyle faaliyete girmedi. ‘’Açalım da Allah büyüktür, sonu gelir’’ gibi bir mahalleli duruşu vardı. Belli bir profesyonel alt yapıyla açılmadı maalesef. Hâlbuki eğitime ulaşamayan binlerce öğrenci için bu inanılmaz bir avantaj iken her gelenin istediği saatte giriş çıkış yapabildiği bir yer oldu. Bir öğretmen olarak etüt salonlarında ders çalışma koşullarının nasıl olması gerektiğini ama bizim salonlarımızda ki eksiklerin neler olduğunu sizlere açıklamak isterim. Birincisi; giriş çıkış saatleri belli olmalı. Yani açılış 08:00-22:00 arası olan bir çalışma salonunun belirli etüt saatleri olmalı. Disiplinli bir çalışma ortamı için, her etütün bir giriş çıkış saati olmalı ve giriş çıkışlar bu şekilde yapılıp kontrol edilmeli. Yani şöyle ki; öğrenci 09:00-09:50 arasındaki etüte saat 09:10’da ya da 09:30’da giriş yapmamalı. İkincisi ki bence en önemlisi, etüt gözetmeni! Çalışma salonlarında, salonu sessizleştiren ya da yönlendiren bir etüt gözlemcisi(etüt öğretmeni) şarttır. Fakat bizde koca salonlar var ama bir etüt gözlemcisi(etüt öğretmeni) ya var ya yok. Üçüncüsü, bir denetimin olmaması. Bu öğrenciler geliyor mu? Geliyorlarsa ne yapıyorlar? Salon çalışanları işlerini yapıyorlar mı? Dördüncüsü, denetime bağlı olarak internet meselesi. Kısıtlanmayan bir internet erişiminin sınava hazırlık öğrencilerinin yaş aralığını göz önünde bulundurunca ne kadar tehlikeli olduğunu varın siz düşünün. İlk başta büyük rağbet gören ve çalışan öğrencinin ilgi gösterdiği bir proje iken şu an için işlevsiz görünmesinin temel nedenleri bunlardır.
Hal böyle iken unutmamamız gereken bir durum söz konusu, eğitime ulaşamayan binlerce öğrenci var iken bu projenin profesyonelleştirilip hizmete sunulması gerekilir. Eğer hepimizin ortak derdi Van ise bu konuda iyileştirmeler yapılıp ‘’-mış gibi görünmek’’ten vazgeçmemiz gerekecektir. Amaç yapıyor olmak değildir. Amaç hizmettir ve bu hizmet yerini bulmalıdır.