Raporda, yolsuzluğun tespit edildiği tüm belgelerin altınında Belediye Başkanı Fezvi Özgökçe’nin imzasının bulunduğuna dikkat çekildi. Tuşba Belediye Meclis Üyesi İsmet Tan, büyük yolsuzluğun ortaya çıkmaması için göstermelik bir operasyon yapıldığını söyledi.
Tuşba Belediyesine yapılan yolsuzluk operasyonu gündemde ki yerini korurken
DBP Meclis Üyeleri İsmet Tan, Ahmet Kaya ve Necla Bakır, yolsuzlukların tespit edildiği raporları kamuoyuyla paylaştı.
Van Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla geçen hafta AKP Tuşba Belediyesi’ne yapılan yolsuzluk operasyonunda, aralarında belediye meclis üyesi ile harita Mühendisi’nin de bulunduğu 5 kişi gözaltına alınmıştı. Yolsuzluk haberlerinin yankıları sürerken, belediyenin Demokratik Bölgeler Partisi’nden (DBP) meclis üyeleri yaşanan yolsuzluklar ile ilgili hazırladıkları raporu açıkladı. HDP il binasında raporu kamuoyu ile paylaşılan Meclis Üyesi İsmet Tan, AKP’li Belediye Başkanı Fevzi Özgökçe’nin yolsuzluk operasyonuna dair yaptığı açıklamayı hatırlatarak, yolsuzluğun tespit edildiği tüm belgelerin altınında Özgökçe’nin imzasının bulunduğuna dikkat çekti.
Tan, “ Biz DBP’li Tuşba Meclisi olarak halka karşı olan sorumluluğumuz, halkın bize verdiği misyon ve görevin gereği olarak bu konuyla alakalı halkımızı ve kamuoyunu bilgilendirme zorunluluğu doğmuştur. Bilindiği üzere halkımızın iradesiyle seçilmiş Eş Başkanlarımızı tutuklayanlar yerlerine kayyumlar atanmıştır. İşi sadece halka hizmet etmek olan Sayın Bekir Kaya ve diğer eş başkanlarımızı görevden alarak kayyum atayarak ve tutuklayarak sürgün etmişlerdir. Tuşba Belediyesinde yolsuzlukla ilgili açığa çıkan durum eğer DBP’li Belediyede olsaydı belediye başkanı ile birlikte çok kişi gözaltına alınacak ve yerine kayyum atanacaktı. Ama söz konusu DBP’li belediyeler olunca hak, hukuk ve adalet farklı işliyor, bu ne yaman çelişkidir diye soruyoruz.”
“Soruşturmanın tarafsız ve sağlıklı yürütülmesi için Tuşba Belediye Başkanı Fevzi Özgökçe’nin istifa etmesini ya da görevden alınmasının gerektiğini düşünüyoruz.” Diyen Tan, aldıkları duyumlara göre Savcılığa intikal eden 41 yolsuzluk dosyasının bulunduğunu kaydetti. Tan, soruşturma konusu dosyaların altında Fevzi Özgökçe’nin imzasının bulunduğunu ifade etti.
Özgökçe’nin her yolsuzluk haberinden sonra gazetecileri tehdit etmesine de tepki gösteren Tan, “ Özgökçe basını tehdit ederek, hakaret ederek yolsuzlukların üstünü kapatmaya çalışma çabası içindedir. En son bir gazetenin konuyla ilgili attığı manşetten dolayı gazete ve gazete çalışanları tehdit edilmiştir. Gazetecileri yargı marifetiyle baskı altına almaya çalışıyor. Gazetecilerin yaptığının fikir ve düşünce özgürlüğü kapsamında olduğunu da bir kez daha hatırlatıyoruz ve bu saldırıları kınıyoruz.” Diye konuştu.
HEPSİNİN ALTINDA BELEDİYE BAŞKANININ İMZASI VAR
Kayyum atanan DBP’li belediyelerde aylarca görevlendirilen müfettişlerin yolsuzluğa dair hiçbir kanıt bulamadığını söyleyen Tan, Tuşba Belediyesi’ne yönelik 2 yıldır süren yolsuzluk haberlerine rağmen halen neden bir müfettişin görevlendirilmediğini sordu. Tuşba Belediyesi’nde yapılan yolsuzluğun tek bir memur üzerine atılmak istendiğini ifade eden Tan, “Oysa hepimiz biliyoruz ki bu suç memurun tek başına yapabileceği bir şey değildir. Yapılan açıklamada belediye ve belediye başkanın yolsuzlukla hiçbir ilgilisi olmadığı söyleniyor. Oysa yapılan bu resmi işlemler, evraklar, dosyalar, ruhsatlanmalar, imar, pafta değişiklikleri, imar tadilatları tüm işlemler belediye başkanının imzasıyla yapılmıştır. Tamamen Tuşba Belediye Başkanlığı’nın sorumluluğunda yürütülür” dedi.
‘DEFALARCA MECLİSTE AKTARDIK’
Belediye Başkanı’nın imzasıyla savcılığa intikal eden 41-41 dosya olduğunu dile getiren Tan, “Belediye Başkanı’nın bu yolsuzluktan haberi yoksa nasıl olur da bütün evraklarda dosyası bulunuyor? Belediye imar mevzuatına göre ilçe belediyeler sadece 1/1000 ölçekli imar yapma yetkisine sahiptir. Ancak sözü geçen olayda 1/5000 ölçekli imar planı defalarca yapılmıştır. Biz belediye meclis üyeleri olarak bu konuyu defalarca gündeme getirdik, belediyemizin imar kanununa ve mevzuatına aykırı davranarak ve yetkisi olmadığı halde bazı imar plan değişikliklerini yaptığını, bunu da para karşılığında yapıldığını defalarca mecliste aktardık” diye konuştu.
‘BÜYÜKŞEHİR DEFALARCA UYARDI’
Dönemin Büyükşehir Belediyesi’nin Tuşba Belediyesi’ne resmi yazılar yazılarak defalarca uyardığını paylaşan Tan, “Büyükşehir Belediyesi’nce, Tuşba Belediyesi’ne gönderilen paftalar ve kendilerine teslim edilen paftalar arasında uyuşmazlıklar olduğunu, büyük şüpheler olduğunu ve bunların düzeltilmediği halde yargıya başvuracaklarının yazıldığı resmi yazılar bizde mevcuttur. Bu konudaki Büyükşehir ve Tuşba Belediyesi arasındaki yazışmalar Tuşba Belediye Başkanı’nın imzasıyla mevcuttur. Belediye açıklamasında sadece eski imar müdüründen bahsetmektedir oysa bu olay deşifre olduktan sonra dönemin imar komisyonunda olan belediye meclis üyesi neden imar komisyonundan istifa etmiştir?” diye sordu.
‘BU YOLSUZLUK TUŞBA’DA YAŞANDI’
Tuşba Belediyesi ve Belediye Başkanı’nın bu olayda haberinin olmadığı, sorumlu olmadıkları açıklamalarının gerçek dışı olduğuna vurgu yapan Tan, “Bu yolsuzluk Brezilya’da yaşanmadı, Tuşba Belediyesi’nde yaşandı. Büyükşehir Belediyesi’nin gönderdiği uyarı yazışmaları Belediye Başkanı’nın imzasıyla mevcuttur. Bu olay deşifre olduktan sonra dönemin imar komisyonunda olan belediye meclis üyesi neden komisyondan istifa etmiştir? Belediyenin imar planlarıyla alakalı ve üzerine oynamalar yapılarak imar planı dışında kalan yerler imar planı içine alarak belediye başkanına kimler brifing vermiştir? Yine o dönem Konya Belediyesi’nden imarla alakalı kaç kişi Tuşba Belediyesi’ne gitmiş kaç gün kalmış ve neden gelmiştir?
Gelindiğimiz noktada ise Tuşba Belediyesi tam bir aile şirketine dönüşmüştür. Bunu kanıtlayacak bilgileri kamuoyu ile ileri ki dönemlerde paylaşacağız” diye belirtti.
‘HALK KANDIRILMAYA ÇALIŞILIYOR’
Kayyumların DBP döneminde yapılan projelere, yatırım ve işleri kendileri yapmış gibi gösterdiğine de değinen tan şöyle devam etti: “Bunu bilbordlarda yazı ve görsel basında kendi çalışmasıymış gibi yansıtarak bir yıl boyunca reklamlarını yaptılar. Kayyumların gölgesinde kalan Tuşba Belediyesi koşarak onlara yetişmeye çalışmıştı. Örneğin; çöp bidonların fotoğraflarını ve 3 yıldır bitirilmeyen ve bütçe parası tamamen Kalkınma Bakanlığı tarafından karşılanan İskele Sahil Bandı Projesi Tuşba Belediyesi’nin bütçesinden bir kuruş dahi gitmeyen bu projeyi her sene afişleyerek, bilbordlarla halk kandırılmıştır. Yine Tuşba Belediyesi hizmet binasıyla alakalı Samsun Büyükşehir Belediyesi ‘Ben yapacağım’ diyor, en son Van Büyükşehir Belediyesi ‘Ben yapacağım’ dedi. Kimin yapacağı belli olmayan hizmet binası daha temeli bile atılmamışken bu binanın fotoğraflarını bilbordlara asarak ‘Hizmet’ diye halka yutturmaya çalışıyorlar. Bunun gibi yine Kültür Merkezi binası ve yüzlerce temeli olmayan bu işler reklamlarla, yapılmış gibi kent halkına gösteriliyor.”
Kaynak:vanhaberdar.com
Tuşba Belediyesine yapılan yolsuzluk operasyonu gündemde ki yerini korurken
DBP Meclis Üyeleri İsmet Tan, Ahmet Kaya ve Necla Bakır, yolsuzlukların tespit edildiği raporları kamuoyuyla paylaştı.
Van Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla geçen hafta AKP Tuşba Belediyesi’ne yapılan yolsuzluk operasyonunda, aralarında belediye meclis üyesi ile harita Mühendisi’nin de bulunduğu 5 kişi gözaltına alınmıştı. Yolsuzluk haberlerinin yankıları sürerken, belediyenin Demokratik Bölgeler Partisi’nden (DBP) meclis üyeleri yaşanan yolsuzluklar ile ilgili hazırladıkları raporu açıkladı. HDP il binasında raporu kamuoyu ile paylaşılan Meclis Üyesi İsmet Tan, AKP’li Belediye Başkanı Fevzi Özgökçe’nin yolsuzluk operasyonuna dair yaptığı açıklamayı hatırlatarak, yolsuzluğun tespit edildiği tüm belgelerin altınında Özgökçe’nin imzasının bulunduğuna dikkat çekti.
Tan, “ Biz DBP’li Tuşba Meclisi olarak halka karşı olan sorumluluğumuz, halkın bize verdiği misyon ve görevin gereği olarak bu konuyla alakalı halkımızı ve kamuoyunu bilgilendirme zorunluluğu doğmuştur. Bilindiği üzere halkımızın iradesiyle seçilmiş Eş Başkanlarımızı tutuklayanlar yerlerine kayyumlar atanmıştır. İşi sadece halka hizmet etmek olan Sayın Bekir Kaya ve diğer eş başkanlarımızı görevden alarak kayyum atayarak ve tutuklayarak sürgün etmişlerdir. Tuşba Belediyesinde yolsuzlukla ilgili açığa çıkan durum eğer DBP’li Belediyede olsaydı belediye başkanı ile birlikte çok kişi gözaltına alınacak ve yerine kayyum atanacaktı. Ama söz konusu DBP’li belediyeler olunca hak, hukuk ve adalet farklı işliyor, bu ne yaman çelişkidir diye soruyoruz.”
“Soruşturmanın tarafsız ve sağlıklı yürütülmesi için Tuşba Belediye Başkanı Fevzi Özgökçe’nin istifa etmesini ya da görevden alınmasının gerektiğini düşünüyoruz.” Diyen Tan, aldıkları duyumlara göre Savcılığa intikal eden 41 yolsuzluk dosyasının bulunduğunu kaydetti. Tan, soruşturma konusu dosyaların altında Fevzi Özgökçe’nin imzasının bulunduğunu ifade etti.
Özgökçe’nin her yolsuzluk haberinden sonra gazetecileri tehdit etmesine de tepki gösteren Tan, “ Özgökçe basını tehdit ederek, hakaret ederek yolsuzlukların üstünü kapatmaya çalışma çabası içindedir. En son bir gazetenin konuyla ilgili attığı manşetten dolayı gazete ve gazete çalışanları tehdit edilmiştir. Gazetecileri yargı marifetiyle baskı altına almaya çalışıyor. Gazetecilerin yaptığının fikir ve düşünce özgürlüğü kapsamında olduğunu da bir kez daha hatırlatıyoruz ve bu saldırıları kınıyoruz.” Diye konuştu.
HEPSİNİN ALTINDA BELEDİYE BAŞKANININ İMZASI VAR
Kayyum atanan DBP’li belediyelerde aylarca görevlendirilen müfettişlerin yolsuzluğa dair hiçbir kanıt bulamadığını söyleyen Tan, Tuşba Belediyesi’ne yönelik 2 yıldır süren yolsuzluk haberlerine rağmen halen neden bir müfettişin görevlendirilmediğini sordu. Tuşba Belediyesi’nde yapılan yolsuzluğun tek bir memur üzerine atılmak istendiğini ifade eden Tan, “Oysa hepimiz biliyoruz ki bu suç memurun tek başına yapabileceği bir şey değildir. Yapılan açıklamada belediye ve belediye başkanın yolsuzlukla hiçbir ilgilisi olmadığı söyleniyor. Oysa yapılan bu resmi işlemler, evraklar, dosyalar, ruhsatlanmalar, imar, pafta değişiklikleri, imar tadilatları tüm işlemler belediye başkanının imzasıyla yapılmıştır. Tamamen Tuşba Belediye Başkanlığı’nın sorumluluğunda yürütülür” dedi.
‘DEFALARCA MECLİSTE AKTARDIK’
Belediye Başkanı’nın imzasıyla savcılığa intikal eden 41-41 dosya olduğunu dile getiren Tan, “Belediye Başkanı’nın bu yolsuzluktan haberi yoksa nasıl olur da bütün evraklarda dosyası bulunuyor? Belediye imar mevzuatına göre ilçe belediyeler sadece 1/1000 ölçekli imar yapma yetkisine sahiptir. Ancak sözü geçen olayda 1/5000 ölçekli imar planı defalarca yapılmıştır. Biz belediye meclis üyeleri olarak bu konuyu defalarca gündeme getirdik, belediyemizin imar kanununa ve mevzuatına aykırı davranarak ve yetkisi olmadığı halde bazı imar plan değişikliklerini yaptığını, bunu da para karşılığında yapıldığını defalarca mecliste aktardık” diye konuştu.
‘BÜYÜKŞEHİR DEFALARCA UYARDI’
Dönemin Büyükşehir Belediyesi’nin Tuşba Belediyesi’ne resmi yazılar yazılarak defalarca uyardığını paylaşan Tan, “Büyükşehir Belediyesi’nce, Tuşba Belediyesi’ne gönderilen paftalar ve kendilerine teslim edilen paftalar arasında uyuşmazlıklar olduğunu, büyük şüpheler olduğunu ve bunların düzeltilmediği halde yargıya başvuracaklarının yazıldığı resmi yazılar bizde mevcuttur. Bu konudaki Büyükşehir ve Tuşba Belediyesi arasındaki yazışmalar Tuşba Belediye Başkanı’nın imzasıyla mevcuttur. Belediye açıklamasında sadece eski imar müdüründen bahsetmektedir oysa bu olay deşifre olduktan sonra dönemin imar komisyonunda olan belediye meclis üyesi neden imar komisyonundan istifa etmiştir?” diye sordu.
‘BU YOLSUZLUK TUŞBA’DA YAŞANDI’
Tuşba Belediyesi ve Belediye Başkanı’nın bu olayda haberinin olmadığı, sorumlu olmadıkları açıklamalarının gerçek dışı olduğuna vurgu yapan Tan, “Bu yolsuzluk Brezilya’da yaşanmadı, Tuşba Belediyesi’nde yaşandı. Büyükşehir Belediyesi’nin gönderdiği uyarı yazışmaları Belediye Başkanı’nın imzasıyla mevcuttur. Bu olay deşifre olduktan sonra dönemin imar komisyonunda olan belediye meclis üyesi neden komisyondan istifa etmiştir? Belediyenin imar planlarıyla alakalı ve üzerine oynamalar yapılarak imar planı dışında kalan yerler imar planı içine alarak belediye başkanına kimler brifing vermiştir? Yine o dönem Konya Belediyesi’nden imarla alakalı kaç kişi Tuşba Belediyesi’ne gitmiş kaç gün kalmış ve neden gelmiştir?
Gelindiğimiz noktada ise Tuşba Belediyesi tam bir aile şirketine dönüşmüştür. Bunu kanıtlayacak bilgileri kamuoyu ile ileri ki dönemlerde paylaşacağız” diye belirtti.
‘HALK KANDIRILMAYA ÇALIŞILIYOR’
Kayyumların DBP döneminde yapılan projelere, yatırım ve işleri kendileri yapmış gibi gösterdiğine de değinen tan şöyle devam etti: “Bunu bilbordlarda yazı ve görsel basında kendi çalışmasıymış gibi yansıtarak bir yıl boyunca reklamlarını yaptılar. Kayyumların gölgesinde kalan Tuşba Belediyesi koşarak onlara yetişmeye çalışmıştı. Örneğin; çöp bidonların fotoğraflarını ve 3 yıldır bitirilmeyen ve bütçe parası tamamen Kalkınma Bakanlığı tarafından karşılanan İskele Sahil Bandı Projesi Tuşba Belediyesi’nin bütçesinden bir kuruş dahi gitmeyen bu projeyi her sene afişleyerek, bilbordlarla halk kandırılmıştır. Yine Tuşba Belediyesi hizmet binasıyla alakalı Samsun Büyükşehir Belediyesi ‘Ben yapacağım’ diyor, en son Van Büyükşehir Belediyesi ‘Ben yapacağım’ dedi. Kimin yapacağı belli olmayan hizmet binası daha temeli bile atılmamışken bu binanın fotoğraflarını bilbordlara asarak ‘Hizmet’ diye halka yutturmaya çalışıyorlar. Bunun gibi yine Kültür Merkezi binası ve yüzlerce temeli olmayan bu işler reklamlarla, yapılmış gibi kent halkına gösteriliyor.”
Kaynak:vanhaberdar.com