BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, herkesin masaya ön şartsız gelmesini talep ettiklerini belirterek, "AKP hükümetine sesleniyorum. Masaya ön şartsız gelmeyi talep ediyoruz. Şu ön şartı ortaya koyan AKP'dir. Hiçbir ön şart koşmayın. Müzakere masasına koyduğunuz ön şartı kaldırın. Biz konuşmaya hazırız. Bahaneler üreterek müzakere masasını devirmeyin. Müzakerede 'sus bir tarafa otur' diyerek olmaz. Sadece siz konuşacaksanız böyle bir müzakere olmaz. Sayın Öcalan'la sorunun çözümü için görüşmek istiyoruz" dedi. Paris'teki katliama ilişkin de Kışanak, "Kim cinayetin aydınlatılmasını istemezse cinayetin ortağıdır" diye konuştu.
BDP Diyarbakır İl Örgütü 2. Olağan Kongresi "Müzakere süreci çözüme evirilsin" şiarıyla Seyrantepe Spor Salonu'nda devam ediyor. Kongrede konuşan BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan, "Binlerce insanımız dağlarda, binlerce insanımız dünyanın birçok yerindedir. Biz Kürtler olarak nasıl çözüme ulaşacağız. Bizde çok önemli bir söz vardır. 'Gidenler gitti olanlar oldu. Bunları unutacağız demiyorum. Bugün yakaladığını bırakma.' Peki, biz neye dört elle sarılıyoruz. Biz barışa ve kardeşliğe evet diyoruz" dedi. "Biz Ortadoğu'daki barışa evet diyoruz. Yalana hileye hurdaya hayır diyoruz. Ankara'da Bağdat ve Şam'daki gizli tezgahlara hayır diyoruz" diyen Tan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bugüne kadar bu rejimlerin yaptıkları tek şey Kürtlere mümkün olduğu kadar az hak tanımak, mümkün sürece geç vermek. Bugün artık bu şekliyle bu politikalar sürmez. Alevere dalavere Kürt Mehmet nöbete devri bitmiştir. Değerli kardeşlerim bizi bir tuttukları yalandır. Devleti yalnız onların kurdukları sözleri yalandır. Bugün bir CHP milletvekili çıkıp 'Kürtler ve Türkler eşit değildir' diyor. Bunu Erzurum kongresinde öyle söylemiyordunuz. Atatürk Erzurum kongresinde Kürt liderlerinin ellerini hürmetle sıkıyor diyordu. Eğer bu elleri hürmetle sıkmazsınız siz bilirsiniz. 1921 Anayasası'nda bu ırkçılık yok. Bu anayasada şeriat kuralları var. Bunun aksini iddia edenler yalan söylüyorlar. Saidê Nursi'nin Abdulhamit'e 'Kürdistan'a Türkçe, Kürtçe. Arapça medrese kurulmalıdır' dedikten sonra önce tımarhaneye ardından cezaevine atıldı. Yeni bir dünya kuruluyor. Biz her türlü kardeşliğe varız. Eski tamburları çalmaya kalkmayın bu tamburlar başınızda yıkılır."
'Hepimiz tarih karşınızda sorumluyuz'
Tan'ın ardından konuşan BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, konuşmasına selamla başlayarak, "Bizim bir demokratik siyaset anlayışımız var. Parti, mücadelemizi yürütmek için bir araç ve örgüttür. Halkımızın geleceği sadece partinin değil halkın partisidir. Omuz omuza verip partimizi halkın özgürlük mücadelesini yükseltin. Amed İl Örgütü mücadelesini verecek özgürlük mücadelesinde yerini alacaktır. Önemli bir söz var. Sadece yaptıklarımızdan değil yapacaklarımızdan sorumluyuz. Hepimiz tarih karşınızda sorumluyuz. Bizler elimizden gelenin fazlasını yapmak zorundayız. Biz beklemeyeceğiz, rolümüzü oynayacağız. Diyeceksiniz ki ben bugün halkımın özgürlüğü ve barış için ne yapabilirim. Tarihsel bir süreçten geçiyoruz. Çok ağır bedeller ödeyerek buraya getirdiniz. Ve özgürlüğe götürecek olan da sizsiniz" dedi.
'Sadece bir tarafın konuşması ile müzakere olmaz'
"Bugünlerde 'aman şunu söyleme, bunu söyleme süreç bozulur' gibi sözler söylemekten çok en fazla şeyleri tartışıp paylaşacağımız bir süreçtir" diyen Kışanak, "Müzakere 'sus bir tarafa otur' diyerek olmaz. Sadece siz konuşacaksanız böyle bir müzakere olmaz. Kürt hareketi burada halkı buradadır. Sizin yapmanız gereken bu halkın taleplerine kulak vermektir. Kürt halkı barışa herkesten daha çok hazırdır. Amed halkı sizin ceza, tehditlerinize rağmen 'Sayın Öcalan Kürt halkının önderidir' dedi. Amed'de Kürdistan'da Türkiye'nin dört bir yanında Kürt sorununu çözmek istiyorsanız Sayın Öcalan ile görüşeceksiniz. 'Şunu konuşursanız, taleplerini söylerseniz sizi İmralı'ya göndermem.' Bu yaklaşımdan çözüm çıkmaz. Eğer çözümden yana iseniz. Bu halkın partisine saygı göstereceksiniz. Bizler politik hesaplar içinde değiliz. Halkımızla siyaset yapmak için burayız. Bize halkımız bu görevi verdi biz de onurumuzla bu mücadelemizi yürütüyoruz" dedi.
'İmralı politikası barışın önündeki en önemli engeldir'
PKK Lideri Abdullah Öcalan'la görüşmek istediklerini dile getiren Kışanak, "Halkımız BDP'yi sizin bütün baskı politikalarınıza rağmen seçtiyse Parlamento'ya gönderdiyse siz o partiyi muhatap almak zorundasın. Biz Ada'ya gidip Kürt Halk Önderi ile görüşmek istiyoruz. Yıllarca bizi bu doğru siyasetten yıldırmaya çalıştılar. Biz bu süreçteki rolümüzü kolaylaştırıcı rol almak istiyoruz. İmralı'ya gidip sürece katkı sunmak istiyoruz. Biz barışın önündeki engellerin kalkmasını istiyoruz. Sayın Öcalan'ın tüm Ortadoğu'nun en demokratik yaklaşımı ortaya koyacağına inanıyoruz. Çözümün en önemli aktörüne en katı tecridi uyguladınız. Bu rehine politikasının son bulduğunu görmek istiyoruz. İmralı politikası barışın önündeki en önemli engeldir. Kürt sorunu anayasa sorunudur. Bütün bu sorunlar Parlamento'da çözülür" diye konuştu.
'Müzakere masasında ön şart koşmayın'
BDP'nin çözüm sürecini sabote edecek bir konumda olmadığını ifade eden Kışanak, "AKP'nin kendisi bu tavır içindedir. Biz hükümete de herkese de masaya ön şartsız gelmeyi talep ediyoruz. Ön şartı ortaya koyan AKP'dir. Hiçbir ön şart koşmayın. Müzakere masasına koyduğunuz ön şartı kaldırın. Biz konuşmaya hazırız. Bahaneler üreterek müzakere masasını devirmeyin. Türkiye ve Kürt halkı sizden hesap soracak. Bu ülkede kirli savaşın her yolu denendi. Bir barış denenmedi. Barış talebine sırtınızı dönemezsiniz. Toplumun beklentilerinin farkındayız. Anaların barış talebi üzerinde siyaset yapanlar bu sürecin altında kalır. Kimi nasıl kündeye getiririm mantığıyla yürümez. Bu süreç eşitliğe inananların götüreceği bir süreçtir" diye konuştu.
CHP ve AKP içindeki Kürtlere çağrı!
CHP İzmir Milletvekili Birgül Güler Ayman'ın sözlerine de değinen Kışanak, CHP ve AKP içerisindeki Kürtlere çağrıda bulundu. Kışanak, "Bu CHP'li vekilin sözleri 'siz Türklerden daha fazla haklara sahip olamazsınız' diyen zihniyetin ürünüdür. Halen bunu sürdürmeye çalışıyorlar. 'Anadilde savunma hakkı yoktur' diyenler bu zihniyeti sürdürmek istiyor. Kimse bu zihniyeti sürdürmeye kalkmasın. CHP'de demokrat ve Kürt olanlar var. Bunu kabul etmeyerek, tutum almalıdır. Bunu yapmazlarsa, bu zihniyet kendini allar pullar yoluna devam eder. AKP de bunu CHP'ye yüklenmek yerine kendi içindeki zihniyete baksın. AKP içinde demokrat olduğunu savunanlara sesleniyorum. Cesur olun. Safınızı net belirleyin. Barıştan yana tavrınızı ortaya koyun. Kürtler de diğer halklar gibi eşittir tavrını sizden bekliyoruz. AKP'de çözüm için irade eksikliği varsa Kürdüm diyen; fakat doğru tavır almayan insanların sorumluluğudur. Başbakan 'Ben BDP'yle görüşmem; çünkü onlar Kürt halkının temsilcisi değil' diyor. Madem öyle çıkın Kürtlere sorun Kürtler haklarını istemiyor mu? Gidin Amed'e Ağrı'ya gidin. Herkes söylediği sözler ve durduğu yerin farkında olmalıdır" diye konuştu.
Suriye Kürtlerine yardım çağrısı!
Suriye'de yaşanan gelişmelere değinen Kışanak, "Serêkaniyê'de ortaya çıkan çatışmaları da Türkiye'nin topladığı çeteler ortaya çıkarmıştır. AKP orayı Gazze'ye çevirdi. Oradaki halkı niye kuşatıyorsunuz. Bu mudur kardeşlik ve Kürt sorunun çözümü. Bu ambargoyu kaldırın. Kürt halkı burada çok iyi bir politika izleyerek, kendini savunmayı bilmiştir. Oradaki halkın örgütlü duruşunu selamlıyoruz. Uluslararası çeteler olmazsa burada demokratik yönetim kurulmuştu. Rojava halkının ihtiyaçlarını karşılamak zorundayız. Türkiye yardımı diğer yerlere gönderiyor. Fakat oradaki halkı bir lokma ekmeğe muhtaç kılmıştır. Biz halkımızla sınır kapılarına dayanarak Rojava'ya yardımı götürmeliyiz" dedi.
'Fransa cinayeti aydınlatmazsa cinayetin ortağı olur'
Paris'te 3 Kürt kadının suikast sonucu yaşamını yitirmesine değinen Kışanak, "Burada sizlerin huzurunda saygıyla anıyorum onları. Paris katliamı aydınlatılmasa Fransa bu cinayetin zanlısı olur. Oradaki Kürtlerin faaliyetleri dakika dakika izleniyor. Türkiye ile işbirliği yapıyor. Fransa'nın sorumluluğu Türkiye'nin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Bizzat Başbakan ağzından 'Fransa'dan iadesi istenmiş' dedi. Bize Türkiye emniyeti Ömer Günay'la ilgili açıklama yapmak zorundadır. Ya cinayeti aydınlatacak, ya da cinayetin ortağı olacaktır. Kim cinayetin aydınlatılmasını istemezse cinayetin ortağıdır. Sayın Başbakan yoruma kapalı konuşma. Almanya'da kim ölecek. Elinde liste mi var? Katili kim olacak? Sayın Başbakan neyi biliyorsa anlatacak. Sözüne açıklık getirecek. Eğer getirmezse cinayetin arkasında hükümetin olduğuna inanacağız. Şimdiye kadar böyle düşünmüyorduk. Çıkıp cinayetin ayrıntılarını paylaşsın. Biz biliyoruz çeteler ve derin devlet halen iş başında. Onlardan korkuyorsan söyle biz onlara da karşı dururuz. Yine ordunun görevine ilişkin söylediği sözlere bakın. Kürt sorununu çözmek için orduya ihtiyacınız mı var. Kürt sorununu orduya havale edenler zulümden başkasını görmediler. Kürt sorununun çözümümde ordudan medet ummayın" diye konuştu.
Eş Başkanlığa Zümrüt ve Yılmaz seçildi
Kongrede konuşmalar ardından faaliyet raporu okundu. Faaliyet raporunun okunması ardından HDK Diyarbakır İl Meclisi'nin mesajı okundu. Ardından yapılan seçimlerde, Zübeyde Zümrüt ve Mehmet Emin Yılmaz İl Eş Başkanı seçilirken, Ali Erdemirci, Abdulcabbar Beyazdaş, Abdullah Erek, Ali Özgen, Birgül Harman, Cebrail Kurt, Mehmet Eşref Mamedoğlu, Hasan Arslan, Hamdullah Kaya, Hamza Akalın, Murat Demirkıran, Mehmet Emin Yıldız, Nurjiyan Latifeci, Ömer Gülen, Sıdıka Aydın, Suzan İşbilen, Seyran Eleftos, Sercan Doğan, Sefure Demir, Şaban Turhan, Vehbi Tuşar, Yaşar Topdemir, Zarife Özbekli, Zafer Uyar asil, 25 kişi ise yedek listeye seçildi. Disiplin kuruluna ise Şehymus Karayıl, Birsen Kaya, Rıfat Özbek seçildi. Haber Kaynağı: DİHA