HDP Van İl Örgütü, Van depreminin 7. Yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada, AKP hükümetinin Van halkını depremden sonra cezalandırıldığını söyledi. 23 Ekim 2011 Van depreminin 7. Yıldönümü nedeniyle HDP Van İl binasında düzenlenen basın toplantısına HDP Van İl Eş Başkanları Yadişen Karabulak, Ümit Dede, DBP Van İl Eş Başkanları Ayla Tarhan, Ökkeş Kava, Van Milletvekili Murat Sarısaç, Belediye Eş Başkanları ve STÖ temsilcileri katıldı. Basın açıklamasında konuşan HDP Van İl Eş Başkanı Ümit Dede, “23 Ekim ve 9 Kasım’daki depremler sonucu, resmi rakamlara göre 644 kişi yaşamını yitirirken 5 bine yakın insan yaralandı. Ayrıca tespiti yapılabilen yıkılmış ev sayısı 2.500 civarıydı. Zarar gören konut sayısı ise 40 binlere varıyordu. (Deprem sonrası yapılan incelemelerde ise 72 bin 242 bina, konut, işyeri ve ahırın yıkık ve ağır hasarlı olduğu tespiti yapıldı) Bu 2 büyük depremde yaşanan sıkıntılar, mağduriyetler hala giderilmedi. Deprem sonrası Van’ın içine girdiği yarayı sarmak yerine bu durumu kentin sosyolojisini alt üst etme fırsatına çeviren AKP ve devlet bürokrasisi, on binlerce insanı mağdur etmekle kalmadı, onları depremden daha zor şartlarla yüz yüze bıraktı. Tüm bunları da "Kendi gücümüzü görmek istiyoruz" diyerek yaptı. Sınamaya çalıştığı gücün siyasi rant olduğu kısa sürede anlaşıldı.” Diye konuştu. “ BDP’Lİ BELEDİYENİN İMAR YETKİSİ ELİNDEN ALINDI’ Depremin ardından tüm gücü ile seferber olan Van Belediye Başkanı Bekir Kaya’ya Valilik, Kaymakamlık, emniyet ve askeri yetkililerin bulunduğu Deprem Koordinasyon Grubu'nda dahi yer verilmediğini hatırlatan Dede, “ Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan bir adım daha ileri giderek, "Polisi taşlamak için organize olanlar afet anında yoklar" sözleri ile BDP'yi ve belediyeyi hedef gösterdi. Halkımız devlet tarafından deprem felaketiyle yüz yüze bırakılırken, Van halkı için bir umut olan, halkıyla birlikte çadırda kalmayı tercih eden Büyükşehir Belediye Başkanımız Bekir Kaya, tam da o günlerde tutuklanarak cezaevine konuldu.Oysaki, depremin ardından merkezi hükümet, Van Belediyesinin imar yetkisini dahi elinden almış, Ankara’da oturduğu yerden Van’a bir imar planı yapmıştır. Masa başında yapılan bu imar planı Van’ın sorunlarını daha da derinleştirmek dışında bir işe yaramamıştır.” İfadelerini kullandı. ‘DIŞ YARDIM TEKLİFLERİ REDEDİLDİ’ Van depreminin soğuk bir döneme denk geldi ve çetin kış şartları yaşam savaşını daha da zorlaştırdığını kaydeden Dede, evsiz kalan halkın naylonlar altında, ısıtma sistemi olmadan yaşamaya başladığını belirtti. Halkın kendi iç dayanışması ve seferberliği olmasa ölüm oranlarının çok daha yüksek olacağı tespitinde bulunan Dede, “ Yaşlılar, çocuklar, hastalar için bu süreç çok daha zor oldu. Bir insanlık dramına evrilen deprem sonrası görüntüler, uluslararası kamuoyunun dikkatini çekmiş, hemen yardım için işe koyulmuşlardı. Deprem haberinin dünyada duyulmasının ardından uluslararası kuruluşlardan Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler ve NATO devletlerinden Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Azerbaycan, Bosna-Hersek, Ermenistan, Fransa, Irak, İsrail, Kosova, Kuzey Kıbrıs, Mısır, Pakistan, Rusya, Yunanistan, İngiltere, Polonya, Macaristan ve İsviçre'nin yetkilileri; başsağlığı mesajlarını ve büyük bir kısmı, talep edildiği takdirde yardıma hazır olduklarını ilettiDönemin Cumhurbaşkanı olan Abdullah Gül, Türk ekiplerinin afet yönetimi kapasitesine sahip olduğunu söyleyerek teklifleri geri çevirdi! 23 Ekim'de Dışişleri Bakanlığı, kendileri istemeden yardıma gelen Azerbaycan, Bulgaristan ve İran dışında yapılan tüm yardım tekliflerinin de reddedildiğini açıkladı. Dönemin Başbakanı olan Erdoğan da "Depremde kendi gücümüzü görmek istiyoruz" diyerek her şeyin gecikmesine, zamanında müdahale edilememesine sebep oldu. Fakat, yine de yurt içinden ve yurt dışından duyarlı insanlar yürütülen yardım kampanyalarına büyük ilgi gösterdi, ancak bugüne kadar Van depreminden dolayı yapılan yardımların nerelere ne şekilde harcandığı kamuoyu ile paylaşılmadı “ve bu süreç şeffaf yürütülmedi. Van halkının genel kanaati Van için yapılan nakti yardımların Van için değil, hükümetin sözde ‘Mega projelerine’ harcandığı yönündedir.” Dedi. ‘VAN NEDEN AFET BÖLGESİ İLAN EDİLMEDİ’ Deprem bir bütünen Van’da toplumsal ve ekonomik yaşamı alt-üst ettiğini söyleyen Dede, “ Zincirleme zorlukların yarattığı etkiler, TOKİ’nin sağlıksız yaşam alanları, ranta kurban edilen yaşamlar, soğuk kış şartları, devletin esas çalışma yapanları, yaraları saranları engellemesine dönük yoğun çabası, diğer illere göç etmek zorunda kalan ve yollara düşen binlerce aile ve bunun getirdiği yabancılaşma durumu ile sağlıksız koşulların mevcut yaşam üzerindeki etkisi birleşince toplumsal travmalar kaçınılmaz oldu.Yaşanan bu büyük yıkım karşısında Van ve çevresinin ‘ Afet bölgesi’ ilan edilmesi gerekirdi. Daha küçük çaplı yıkımlara ilişkin bile afet bölgeleri ilan edilmişken on binlerce insanı etkileyen böylesi büyük bir afet karşısında Van’ın afet bölgesi ilan edilmemesi sorunların çözümünün gecikmesine ve bir çok sorun açısından da hiç çözüm geliştirilmemesine neden oldu.Afet bölgesi ilan etmeyen merkezi hükümetin bu devasa sorunlara çözüm olarak önerdiği şey "TOKİ" oldu.” Vurgusunda bulundu. ‘DEPREM TOKİ İÇİN FIRSATA DÖNÜŞTÜRÜLDÜ’ TOKİ için bulunmaz bir fırsata dönen Van ve ilçelerinde, çok geçmeden binlerce konut inşa edildiğini söyleyen Dede, “ Ancak bu konutlar bölgenin demografik yapısı, halkın geçim kaynakları düşünülmeden yapıldığından dolayı ihtiyaçları karşılamaktan uzaktı. TOKİ’ler adeta Van ve Erciş’in Gettolarına haline getirildi. İnsanlarımız kentten ve sosyal yaşam olanaklarından uzaklaştırılıp kalabalık nüfuslarıyla daracık evlere mahkum edilmiş, adeta kendi evlerinde hücre cezasına çarptırılmışlardır.TOKİ şahsında yaşanan bir başka fırsatçılık örneği ise ‘inşaat sektörünün’ Van'a çöreklenmesi ve denetimsiz ve yaşamaya elverişsiz binaların inşa edilmesi oldu. İnşaat sektöründe yandaş müteahhitlere peşkeş çekilen TOKİ konutlarının alt yapı ve peyzaj sorunları depremin üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen çözümlenebilmiş değildir.Büyük hizmet olarak sunulan TOKİ konutlarını alan ama taksitlerini ödeyemediği için icralık olan yüzlerce yurttaşımızın mağduriyeti hala devam etmektedir. Batı illerinde TOKİ konutları 55 bin TL fiyat ile satılırken, Van’da ise neredeyse 2 katı fiyatına satılmıştır.Konut alanlarında inşa edilen cami, okul ve sosyal tesislerin ücretleri dahil depremzede vatandaşlardan tahsil edildi.” Dedi. ‘EKONOMİK HAYAT DURDU’ Depremin en önemli etkilerinden birinin de ekonomiye olduğunu ve Van’da ekonomik hayatın durduğunu söyleyen Dede, “ Deprem sonrası yaşanan ekonomik tahribatın Van gerçekliği şahsında korkunç rakamlara varması üzerine "Van ekonomisini yeniden canlandıracağız" diyen AKP, vaat ettiği kredileri ve ballandıra ballandıra anlattığı projelerinin hiç birini gerçekleştirmedi. Esnafların çoğu bu süreçte kepenk kapattı, çiftçiler hayvanlarını elden çıkarmak zorunda kaldı. Bir bütün olarakVan’ın ekonomik hayatı durma noktasına geldi. Bu durum en çok Erciş’te hissedildi. Sadece ilk üç yılda 250 kadar esnaf Ticaret ve Sanayi Odası’ndan kaydını sildirdi. Ancak bu dönemde Van’ın afet bölgesi ilan edilmemesinden kaynaklı olarak vergi borçları silinmedi, sadece ötelendi. Ülke tarihinin en büyük ekonomik krizinin yaşandığı bu dönemde Van esnafı, tüccarı ve çiftçisi 5 yıl boyunca ertelenen ve biriken vergi borçlarını ödemek zorunda bırakıldı. Bu haliyle şu anda yaşanan ekonomik krizi en derin hisseden ve etkilenen kent Van olmaktadır.” Diye konuştu. ‘PARTİ OLARAK SONUNA KADAR DEPREMZEDE YURTTAŞIMIZIN YANINDAYIZ’ Dede konuşmasını şöyle sürdürdü : “ Depremin üzerinden geçen 7 yılın sonucunda yaraların sarıldığını görmek maalesef mümkün değil. Merkezi hükümet politikaları Van’ın depremden kaynaklı yaralarını sarmak bir yana, Van halkı için depremi etkisini süreklileştiren politikalarıyla köylü, memur, esnafı, tüccar, çiftçi ve öğrencisine kadar halen mağdur edilmektedir. Soğuk deprem günlerinde halkının yanında duran, sorunlara çözüm üretmeye çalışan Bekir Kaya’yı tutuklayan zihniyet, sonrasında tekrar Belediye Eş Başkanı seçilen ve büyük bir gayretle Van’ın sorunlarını çözmeye çalışan Bekir Kaya’yı görevinden alarak Van halkını kayyumlara teslim ederek gerçekte Bekir Kaya ve ilçe belediye eş başkanlarımız şahsında Van halkını cezalandırmıştır. HDP olarak merkezi iktidarın partimiz üzerindeki tüm baskılarına rağmen kentimizi terk etmeyerek halkımızın sorunlarına çözüm olacak politikalar üreteceğimize dair sözümü yineleyerek, 7 yıl önce yaşanan depremde yaşamını yitirenleri bir kez daha anıyor, depremzede vatandaşlarımızın sonuna kadar yanında olacağımızı bir kez daha belirtmek istiyoruz.”
Van Haber
23 Ekim 2018 - 23:08
HDP Van İl Örgütü'nden 'Deprem' açıklaması
2019 Mart ayında yapılacak olan yerel seçimler için Belediye Başkanlığı için isimler tek tek aday adaylıklarını açıklıyor. Van’da Küresünni aşireti mensubu Mali Müşavir Servet Aktaş, Halkların Demokratik Partisi’nden aday adayı olduğunu açıkladı.
Van Haber
23 Ekim 2018 - 23:08