Edremit Belediyesi Personeline yönelik tutuklama furyası Edremit’te düzenlenen basın açıklamasıyla protesto edildi.
Birkaç gün önce Edremit belediye personeline yönelik tutuklamalara ilişkin HDP Edremit ilçe binasında yapılan basın açıklamasına HDP Van İl Eş Başkanları Yadişen Karabulak, Ümit Dede, DBP’li Edremit Belediye Eş Başkanı Rojbin Sevil Çetin ve halk katıldı.
Basın açıklamasında konuşan DBP’li Edremit Belediye Eş Başkanı Rojbin Sevil Çetin, “Bir algı operasyonu sonucu tutuklamalar olmuştur. Devlet Memuru statüsünde yıllardır çalışan belediye personelinin, yerel seçimler yaklaşırken, Edremit Belediye kayyumu talimatı ile Kriminalize edildiği bu yönelimi kabul etmediğimizi açıklıkla ifade etmek isteriz. Yıllardır iktidar odaklarının talimatı ile kolluk güçlerinin ve yargının hareket ettiğine sayısız kez tanıklık ettik ve bu uygulama aynen Edremit Belediyesi Personelleri hakkında yürütülen soruşturmada da uygulanmıştır. Söz konusu soruşturmanın hukukun genel ilkeleri ile yürürlükteki mevzuatla izah edilebilmesi mümkün değildir.” Diye konuştu.
“4734 sayılı kanun da esas olan açık ihale usulü ve belli istekliler katılımı ile gerçekleştirilen ihale usulüdür.” Diyerek sözlerini sürdüren Çetin, “ Ancak kanun tarafından sınırlı sayıda belirtilen özel durumlarda Açık ihale usulünden vazgeçilebilmekte ve istisnai bir usul olarak ‘Pazarlık usulü ile de ihtiyaçlar karşılanabilmektedir.4735 sayılı kanun uyarınca personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım ihalesinde meclis kararı alınmasına gerek yoktur. İhale yapım aşamasında ve sonrasında ihale yetkilisi ve üyeler Kamu İhale Kanunun 21. Maddesinin (B) bedinden sorumludur. “Doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen veya (Ek ibare: 16/05/2018-7144/11 md.) yapım tekniği açısından özellik arz eden veya yapı veya can ve mal güvenliğinin sağlanması açısından ivedilikle yapılması gerekliliği idarece belirlenen hallerde veyahut idare tarafından önceden öngörülemeyen olayların ortaya çıkması üzerine ihalenin ivedi olarak yapılmasının zorunlu olması.” İfadelerini kullandı.
Çetin açıklamasının devamında şunları söyledi :
5393 sayılı kanunda yapılan değişiklik ile Van kenti Büyükşehir statüsüne getirilmiş bununla birlikte Edremit ilçesi merkez ilçe haline getirilmiş; sınırları ve dolayısıyla nüfusu ve yapılaşma oranı ile ticaret hacmi bu değişikli ile gibi 10 katın üzerinde artmıştır. Bu değişiklik ile 12.000 düzeyinde olan ilçe nüfusu, ilçe sınırlarının bi gece de değiştirilmesi ile 116.000 e yükselmiştir. Nüfusu 12.000 olduğu dönemde beldiye bünyesinde tek bir tane dahi Zabıta görevlisi bulunmamaktaydı. sınırları ve dolayısıyla nüfusu ve yapılaşma oranı ile ticaret hacmi anormal oranda artan Edremit Belediyesi’nin Kamu ihale kanununun 21. Maddesini B bendinde düzenlenen ve yukarda yer verilen, ‘’önceden öngörülemeyen olayların ortaya çıkması üzerine ihalenin ivedi olarak yapılmasının zorunlu olması.” Düzenlemesine denk düşmektedir. Kamu ihale kanununun 21. Maddesinin 2. Fıkrasında ise: ‘’(b), (c) ve (f) bendlerinde belirtilen hallerde ilan yapılması zorunlu değildir. İlan yapılmayan hallerde en az 3 istekli davet edilerek yeterlilik belgelerini ve fiyat tekliflerini birlikte vermeleri istenir.’’
Ayrıca ihaleye giren üç firmadan ikisi olan SİSER YAPI İNIŞIVNAK. GID. TEM. VE HİZM. ALIMI SAN, TİC. LTD. ŞTİ ile ÖZYALÇINLAR TİCARETİN sahibi, ortağı veya temsile yetkili olan kişilerin aynı ilçe veya köy nüfusuna sahip olmaları Kamu zararı oluşturduğu kanun ve mevzuatlara aykırılık teşkil ettiği anlamına gelmemektedir.
İhale dosyası içerisinde SİSER YAPI İNŞ. NAK. GID. TEM. VE HİZM. ALIMI SAN. TİC. LTD. ŞTİ.NE ait iki adet teklif mektubu olduğu belirtildiği ve ihalenin yasal mevzuatlar çerçevesinde oluşmadığı belirtilmişse de, bu gerçeği yansıtmamaktadır. Ayrıca SİSER YAPI İNŞ, NAK. GID. TEM. VE HIZM. ALIMI SAN. TIC. LTD. ŞTI.nin kurucusu olan Osman YALÇIN’ın örgüt sempatizanı olduğu idiaa edilmekte, bu söylem hukukta ve mevzuatlarda yer bulamamaktadır. KİK ile ilgili yakından veya uzaktan hiçbir şekilde alakalı değildir.
İhaleye fesat karıştırma ile ilgili olarak burada şirketler itham ediliyor.
Soruşturulan personelin bu hususları tespit etmesi hem çok zor hem de sadece bu gerekçeyle suç duyurusunda bulunulamaz. İhalede kamu zararı oluşması ilgili mevzuatlar gereğince imkansız. Hizmet alımı ihaleleri, asgari işçilik maliyeti üzerinden yapıldığından, yüklenicilerin bu işlerde sabit fiyatlarla teklif vermiş olması ile kamu zararı oluşabilecek bir durum söz konusu değildir. Bu ihale aşamasında yaklaşık maliyetler usulüne uygun yapılmıştır.
KİK'in 9. maddesine göre daha önceden tesis edilmiş ihale komisyonunca ihale konusu işin yaklaşık maliyeti çeşitli yöntemlerle belirlenmiş ve işin yaklaşık maliyeti ihaleyi yapan Belediyemizin önceden tespit edilmiştir. İhalede verilen teklifler değerlendirilirken öncelikle tespit edilen yaklaşık maliyete göre kıyaslama yapılmıştır.
KİK'in 38. maddesine göre verilen tekliflerden herhangi biri evvelce belirlenmiş olan yaklaşık maliyetin çok altında ise ihale komisyonu teklif sahibinden teklifte önemli olduğunu tespit ettiği bileşenlerle ilgili ayrıntıları yazılı olarak ister...(bu kural emredici olup, ihale komisyonunun takdir hakkı yoktur. Böylesi bir durumda yaşanmamış olup, somut olayda böyle bir açıklamanın düşük teklif veren ihale isteklisinden talep edilmediği anlaşılmakta. Bu halde ihale komisyonunun verilen teklifi düşük olarak değerlendirdiği söylenemeyecektir.
Somut olay açısından esas tartışma ise KİK'in 40. maddesinin ne şekilde yorumlanacağı noktasında ortaya çıkmaktadır. 40. madde ihalenin ekonomik açıdan en avantajlı teklifi veren istekli üzerinde bırakılacağından bahseder. Burada belirtmek gerekir ki ekonomik açıdan en avantajlı teklif sorunuzun içinde değindiğiniz en düşük fiyatı ihtiva eden teklif olmayabilir. açıklamak gerekirse
ihale şartnamesinde ekonomik açıdan en avantajlı teklifin en düşük bedeli ihtiva eden teklif olduğu yazıyor ise artık yoruma ihtiyaç kalmaz ve ihale, en düşük bedeli veren istekli üzerinde bırakılır. Diğer taraftan ihale şartnamesinde açıkça ekonomik açıdan en avantajlı teklifin en düşük bedeli ihtiva eden teklif olacağı yazılmamış ise ekonomik açıdan en avantajlı teklifin sadece en düşük fiyat esasına göre tespitinin mümkün olmadığı kabul edilmelidir. (KİK 40. madde) bu halde KALİTE, VERİMLİLİK VE TEKNİK DEĞER gibi unsurlar da ayrıca değerlendirilerek EN AVANTAJLI TEKLİF tespit edilir. Bu halde en düşük teklifi veren istekli ihaleyi ALAMAYABİLİR. Buna rağmen verilen ihale Yüklenici tarafından kabul görmüş ve kamu zararı gerçekleşmemiştir.
Belediye Personeli hakkında tutuklama kararı veren Sulh Ceza Hakimliğinin ihaleye fesat karıştırıldığı şeklindeki gerekçesi yasal düzenlemelere ve oluşa aykırıdır.
Sonuç olarak:
Yapılan ihalenin KİK mevzuatına uygun yapıldığı, Meclis kararına gerek olmamasına rağmen keyfi bir soruşturma yürütüldüğü, açıktır. Van Büyükşehir Belediyesinin yeni kurulması ile birlikte Edremit İlçesinin gelişmekte olan ilçeler arasında yer alması, iş yükünü de artırmıştır. Buna karşın aciliyet arz eden İş Programı çerçevesinde, Edremit ilçesinde Halk Pazarlarının oluşturulması ve Bu halk pazarlarının Denetimlerinin daha sağlıklı yürütülebilmesi, açısından Kamu İhale yasasına uygun yapılmıştır.
Öte taraftan mahkeme tutuklama gerekçesinde; ‘’ ihaleyi kazanan firmanın, yasadışı örgütün amaçları doğrultusunda örgüt tarafından değer ailesi olarak kabul edilen, örgütün kırsal alanındaki mensuplarının yakınlarının hizmet alım sözleşmesi çerçevesinde istihdamının sağlandığı, bu şekilde yasadışı örgüte yardım suçunun işledikleri yönünde kuvvetli suç şüphesi olması…’’’ belirtilmiştir. Bu iddianın bir an için doğru olduğu kabul edilse bile, ihaleyi alan firmanın kimleri istihdam edeceği hususu şirketin karar vereceği bir hususu olup Belediye Personelinin bu konuda müdahil olması mümkün değildir. Yine işe alınan bazı kişilerin yakınlarının yasadışı örgüt lehine faaliyette bulunduğu iddiasının bir an için doğru kabul edilse bile; ‘’ Suçun Şahsiliği İlkesi’’ gereğince hiç kimsenin bir başkasının eyleminden dolayı sorumlu tutulamayacağı ve cezalandırılamayacağı hususunun Sulh Ceza Hakimi tarafından göz ardı edilmiş olması izahı mümkün değildir.
Görüldüğü üzere, Edremit Belediye Personelinin tutuklanmasına sebep olan soruşturma hukuki dayanaktan yoksun olup, Siyasi iktidarın atadığı Kayyumun,
Kaynak Vanhaberdar
Birkaç gün önce Edremit belediye personeline yönelik tutuklamalara ilişkin HDP Edremit ilçe binasında yapılan basın açıklamasına HDP Van İl Eş Başkanları Yadişen Karabulak, Ümit Dede, DBP’li Edremit Belediye Eş Başkanı Rojbin Sevil Çetin ve halk katıldı.
Basın açıklamasında konuşan DBP’li Edremit Belediye Eş Başkanı Rojbin Sevil Çetin, “Bir algı operasyonu sonucu tutuklamalar olmuştur. Devlet Memuru statüsünde yıllardır çalışan belediye personelinin, yerel seçimler yaklaşırken, Edremit Belediye kayyumu talimatı ile Kriminalize edildiği bu yönelimi kabul etmediğimizi açıklıkla ifade etmek isteriz. Yıllardır iktidar odaklarının talimatı ile kolluk güçlerinin ve yargının hareket ettiğine sayısız kez tanıklık ettik ve bu uygulama aynen Edremit Belediyesi Personelleri hakkında yürütülen soruşturmada da uygulanmıştır. Söz konusu soruşturmanın hukukun genel ilkeleri ile yürürlükteki mevzuatla izah edilebilmesi mümkün değildir.” Diye konuştu.
“4734 sayılı kanun da esas olan açık ihale usulü ve belli istekliler katılımı ile gerçekleştirilen ihale usulüdür.” Diyerek sözlerini sürdüren Çetin, “ Ancak kanun tarafından sınırlı sayıda belirtilen özel durumlarda Açık ihale usulünden vazgeçilebilmekte ve istisnai bir usul olarak ‘Pazarlık usulü ile de ihtiyaçlar karşılanabilmektedir.4735 sayılı kanun uyarınca personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alım ihalesinde meclis kararı alınmasına gerek yoktur. İhale yapım aşamasında ve sonrasında ihale yetkilisi ve üyeler Kamu İhale Kanunun 21. Maddesinin (B) bedinden sorumludur. “Doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen veya (Ek ibare: 16/05/2018-7144/11 md.) yapım tekniği açısından özellik arz eden veya yapı veya can ve mal güvenliğinin sağlanması açısından ivedilikle yapılması gerekliliği idarece belirlenen hallerde veyahut idare tarafından önceden öngörülemeyen olayların ortaya çıkması üzerine ihalenin ivedi olarak yapılmasının zorunlu olması.” İfadelerini kullandı.
Çetin açıklamasının devamında şunları söyledi :
5393 sayılı kanunda yapılan değişiklik ile Van kenti Büyükşehir statüsüne getirilmiş bununla birlikte Edremit ilçesi merkez ilçe haline getirilmiş; sınırları ve dolayısıyla nüfusu ve yapılaşma oranı ile ticaret hacmi bu değişikli ile gibi 10 katın üzerinde artmıştır. Bu değişiklik ile 12.000 düzeyinde olan ilçe nüfusu, ilçe sınırlarının bi gece de değiştirilmesi ile 116.000 e yükselmiştir. Nüfusu 12.000 olduğu dönemde beldiye bünyesinde tek bir tane dahi Zabıta görevlisi bulunmamaktaydı. sınırları ve dolayısıyla nüfusu ve yapılaşma oranı ile ticaret hacmi anormal oranda artan Edremit Belediyesi’nin Kamu ihale kanununun 21. Maddesini B bendinde düzenlenen ve yukarda yer verilen, ‘’önceden öngörülemeyen olayların ortaya çıkması üzerine ihalenin ivedi olarak yapılmasının zorunlu olması.” Düzenlemesine denk düşmektedir. Kamu ihale kanununun 21. Maddesinin 2. Fıkrasında ise: ‘’(b), (c) ve (f) bendlerinde belirtilen hallerde ilan yapılması zorunlu değildir. İlan yapılmayan hallerde en az 3 istekli davet edilerek yeterlilik belgelerini ve fiyat tekliflerini birlikte vermeleri istenir.’’
Ayrıca ihaleye giren üç firmadan ikisi olan SİSER YAPI İNIŞIVNAK. GID. TEM. VE HİZM. ALIMI SAN, TİC. LTD. ŞTİ ile ÖZYALÇINLAR TİCARETİN sahibi, ortağı veya temsile yetkili olan kişilerin aynı ilçe veya köy nüfusuna sahip olmaları Kamu zararı oluşturduğu kanun ve mevzuatlara aykırılık teşkil ettiği anlamına gelmemektedir.
İhale dosyası içerisinde SİSER YAPI İNŞ. NAK. GID. TEM. VE HİZM. ALIMI SAN. TİC. LTD. ŞTİ.NE ait iki adet teklif mektubu olduğu belirtildiği ve ihalenin yasal mevzuatlar çerçevesinde oluşmadığı belirtilmişse de, bu gerçeği yansıtmamaktadır. Ayrıca SİSER YAPI İNŞ, NAK. GID. TEM. VE HIZM. ALIMI SAN. TIC. LTD. ŞTI.nin kurucusu olan Osman YALÇIN’ın örgüt sempatizanı olduğu idiaa edilmekte, bu söylem hukukta ve mevzuatlarda yer bulamamaktadır. KİK ile ilgili yakından veya uzaktan hiçbir şekilde alakalı değildir.
İhaleye fesat karıştırma ile ilgili olarak burada şirketler itham ediliyor.
Soruşturulan personelin bu hususları tespit etmesi hem çok zor hem de sadece bu gerekçeyle suç duyurusunda bulunulamaz. İhalede kamu zararı oluşması ilgili mevzuatlar gereğince imkansız. Hizmet alımı ihaleleri, asgari işçilik maliyeti üzerinden yapıldığından, yüklenicilerin bu işlerde sabit fiyatlarla teklif vermiş olması ile kamu zararı oluşabilecek bir durum söz konusu değildir. Bu ihale aşamasında yaklaşık maliyetler usulüne uygun yapılmıştır.
KİK'in 9. maddesine göre daha önceden tesis edilmiş ihale komisyonunca ihale konusu işin yaklaşık maliyeti çeşitli yöntemlerle belirlenmiş ve işin yaklaşık maliyeti ihaleyi yapan Belediyemizin önceden tespit edilmiştir. İhalede verilen teklifler değerlendirilirken öncelikle tespit edilen yaklaşık maliyete göre kıyaslama yapılmıştır.
KİK'in 38. maddesine göre verilen tekliflerden herhangi biri evvelce belirlenmiş olan yaklaşık maliyetin çok altında ise ihale komisyonu teklif sahibinden teklifte önemli olduğunu tespit ettiği bileşenlerle ilgili ayrıntıları yazılı olarak ister...(bu kural emredici olup, ihale komisyonunun takdir hakkı yoktur. Böylesi bir durumda yaşanmamış olup, somut olayda böyle bir açıklamanın düşük teklif veren ihale isteklisinden talep edilmediği anlaşılmakta. Bu halde ihale komisyonunun verilen teklifi düşük olarak değerlendirdiği söylenemeyecektir.
Somut olay açısından esas tartışma ise KİK'in 40. maddesinin ne şekilde yorumlanacağı noktasında ortaya çıkmaktadır. 40. madde ihalenin ekonomik açıdan en avantajlı teklifi veren istekli üzerinde bırakılacağından bahseder. Burada belirtmek gerekir ki ekonomik açıdan en avantajlı teklif sorunuzun içinde değindiğiniz en düşük fiyatı ihtiva eden teklif olmayabilir. açıklamak gerekirse
ihale şartnamesinde ekonomik açıdan en avantajlı teklifin en düşük bedeli ihtiva eden teklif olduğu yazıyor ise artık yoruma ihtiyaç kalmaz ve ihale, en düşük bedeli veren istekli üzerinde bırakılır. Diğer taraftan ihale şartnamesinde açıkça ekonomik açıdan en avantajlı teklifin en düşük bedeli ihtiva eden teklif olacağı yazılmamış ise ekonomik açıdan en avantajlı teklifin sadece en düşük fiyat esasına göre tespitinin mümkün olmadığı kabul edilmelidir. (KİK 40. madde) bu halde KALİTE, VERİMLİLİK VE TEKNİK DEĞER gibi unsurlar da ayrıca değerlendirilerek EN AVANTAJLI TEKLİF tespit edilir. Bu halde en düşük teklifi veren istekli ihaleyi ALAMAYABİLİR. Buna rağmen verilen ihale Yüklenici tarafından kabul görmüş ve kamu zararı gerçekleşmemiştir.
Belediye Personeli hakkında tutuklama kararı veren Sulh Ceza Hakimliğinin ihaleye fesat karıştırıldığı şeklindeki gerekçesi yasal düzenlemelere ve oluşa aykırıdır.
Sonuç olarak:
Yapılan ihalenin KİK mevzuatına uygun yapıldığı, Meclis kararına gerek olmamasına rağmen keyfi bir soruşturma yürütüldüğü, açıktır. Van Büyükşehir Belediyesinin yeni kurulması ile birlikte Edremit İlçesinin gelişmekte olan ilçeler arasında yer alması, iş yükünü de artırmıştır. Buna karşın aciliyet arz eden İş Programı çerçevesinde, Edremit ilçesinde Halk Pazarlarının oluşturulması ve Bu halk pazarlarının Denetimlerinin daha sağlıklı yürütülebilmesi, açısından Kamu İhale yasasına uygun yapılmıştır.
Öte taraftan mahkeme tutuklama gerekçesinde; ‘’ ihaleyi kazanan firmanın, yasadışı örgütün amaçları doğrultusunda örgüt tarafından değer ailesi olarak kabul edilen, örgütün kırsal alanındaki mensuplarının yakınlarının hizmet alım sözleşmesi çerçevesinde istihdamının sağlandığı, bu şekilde yasadışı örgüte yardım suçunun işledikleri yönünde kuvvetli suç şüphesi olması…’’’ belirtilmiştir. Bu iddianın bir an için doğru olduğu kabul edilse bile, ihaleyi alan firmanın kimleri istihdam edeceği hususu şirketin karar vereceği bir hususu olup Belediye Personelinin bu konuda müdahil olması mümkün değildir. Yine işe alınan bazı kişilerin yakınlarının yasadışı örgüt lehine faaliyette bulunduğu iddiasının bir an için doğru kabul edilse bile; ‘’ Suçun Şahsiliği İlkesi’’ gereğince hiç kimsenin bir başkasının eyleminden dolayı sorumlu tutulamayacağı ve cezalandırılamayacağı hususunun Sulh Ceza Hakimi tarafından göz ardı edilmiş olması izahı mümkün değildir.
Görüldüğü üzere, Edremit Belediye Personelinin tutuklanmasına sebep olan soruşturma hukuki dayanaktan yoksun olup, Siyasi iktidarın atadığı Kayyumun,
Kaynak Vanhaberdar