Zahir Kandaşoğlu Gerçek ve Resmi Delillerle Konuştu...

TAKİP ET

Zahir Kandaşoğlu seçim sonrası Van'da ulusal ve yerel basın temsilcileriyle bir araya gelerek seçim sonucu üzerinde değerlendirme yaptı.

Van Ticaret Ve Sanayi Odası Başkan Adayı Zahir KANDAŞOĞLU burada yaptığı açıklamayı olduğu gibi sizlerle paylaşıyoruz.

Kandaşoğlu, Van, Esnaf, Tüccar ve taciri için hayati öneme sahip bir seçimi geride bıraktık. Beyaz liste olarak girdiğimiz Van Ticaret Ve Sanayi odası seçimlerinde tabela sonucuna göre seçimin kaybedeni olarak gösterildik. Ancak seçim startını verildiği günden oyların kullanıldığı son güne kadar, Seçime bulaşan entrikalar, usulsüzlükler ve şaibelerden dolayı seçim sonuçlarına itiraz başvurularımızı yaptık. Ve tüm hukuki-Yasal haklarımızı kullanacağımızı bilmenizi isterim.

Demokratik çerçeveler dâhilinde yapıldığı sürece seçim sonuçlarına katlanmak elbette ki erdemliliktir, Lakin tüm Van Kamuoyunda şahittir ki bu seçimler demokratik temelde yapılmamıştır. Dolaysıyla sonuçlara dair itiraz hakkımızı sununa kadar kullanacağız. Çünkü ilk günden son gününe kadar seçimin seyrine yönelik tezgâhlanan kirli operasyonlar bizden ziyade Van halkını fazlasıyla üzmüştür.

Kıymetli Kamuoyu…

Beyaz liste ile girdiğimiz seçimde ben ve arkadaşlarım 6 ay boyunca takdire şayan bir çalışma yürüttük. İl ve ilçelerde olmak üzere 4.500’ü kayıtlı, 3.500’ü kayıtsız olmak üzere 8.000 Tacir-Tüccar ve esnafa ulaştık. Kendileri ile bire bir görüşme şansı yakaladık. Fazlasıyla samimi ve bir o kadarda sıcak ilgi ile ağırladılar bizleri. Emin olun ki öyle bir samimiyete tanıklık ettim ki zaman zaman gözyaşlarımı tutamadım. Ancak ve ancak esnafımızın tüccar ve Tacirimizin gösterdiği bu ilgiyi hazmedemeyen şer göçleri hemen harekete geçti. Beyaz listenin şahsında Van ve Van esnafının kazanmaması için her türlü entrikayı devreye soktular.(Fetö borsası) Misali algı operasyonu başlattılar.

Kandaşoğlu, Van halkının bilmesi için tezgâhlanan birkaç algı operasyonunu siz saygı değer kamuoyu ile paylaşmak isterim. Bir Kentte yayın yapan bir radyo, Seçimlere 20 gün kala yaptığı yayınlarla bu seçimin Van halkına kaybettirileceğinin sinyalini veriyordu. Programa davet edilen konuşmacılar adeta Fetö ağızıyla konuşuyordu. Radyo programcısı ve aynı zamanda sözüm ona kendisine gazeteci diyen şahıs bir makalesinde, mavi liste Başkan adayı Necdet TAKVA’nın 3-5 güne kalmaz gözaltına alınacağı ve hatta tutuklanacağını iddia ediyordu. Ve hatta bu iddiasıyla kalmayıp bazı kişileri de bu gelişmeler karşısında sessiz kalmakla suçluyordu. Yani bu zat adeta kendisini devletin savcısı ve polisi yerine koyuyordu. Fakat ne gariptir ki, ne yargı nede devletin kolluk gücü böylesi manidar bir söylem karşısında harekete geçmiyor, devletin savcısı ve polisi ağzıyla konuşan bu gazeteciyi gözaltına almıyor ve ifadesine başvurmuyordu. Garip olan bir diğer şey ise sözde gazetecinin gözaltına alınacak dediği mavi liste Başkan adayı Necdet TAKVA seçimlere 4 gün kala FETÖ soruşturması kapsamında, bir gece yarısı evinden gözaltına alınıyor 4-5 saatlik gözaltı süreci sonrasında savcılığa çıkarılmadan serbest bırakılıyor. Şimdi soracağım bu soruların cevap hakkını siz Van halkının takdirine bırakıyorum.

Bu sözde gazeteci TAKVA’nın gözaltına alınacağını nasıl ve nerden biliyordu?
Hangi karanlık yapılar bu bilgiyi sözde gazeteciye yetiştirdi.
TAKVA polise nasıl bir ifade verdide bırakıldı.
Tüm bu operasyonlar neden seçimlere 3-5 gün kala gerçekleşti?
Fazlasıyla düşündürücü ve bir o kadar da manidar değil midir?


Kandaşoğlu Bizler, geçmişimizden bu güne kadar tüm kazanımlarımızı Van’da yatırıma dönüştüren, devletinin ve milletinin yanında yer alan KANDAŞOĞLU ailesi olarak Vana ve Vanlıya hizmet etmeyi bir borç bildik. Lakin seçimlerde kendileriyle çelişkiye düşen kendi etiketi için Van’da kurulan siyatların aday olurken kayıtsız, şartsız destek vereceğim ancak daha sonra meslek grupların üzerinde oynama olduğunu ve bu şekilde de oda seçimin olamaz diyen siyatların adaylıktan çekiliyor ve aynı sahtekarlığı yapan kişi elbirliğiyle destekliyorlar bu nasıl bir çelişki, yine aynı şekilde Van’da insan hakları ve demokrasi adına siyaset yapan siyasi Partinin ihanetçidir, diye feryat edecekler kesinlikle bu tür kişiye oy verilmeyeceğiz. Ancak ne hikmetse seçim günü top yekûn birleşip açık açık destek vereceksin ve sonra da ben doğru siyaset yapıyorum diye siyaset yapacaksın. İktidar partisi olan Partide herkes önümüzdeki dönem durumuz ne olacak ben nasıl kendimi ilde ön plana çıkayım planların içinde olan ve kirli siyaset yürüten yok efendim partimizin Bayan Bakanına hakaret etti, yok Cumhurbaşkanının toplantısını terk etti, yok Milletvekillerimize hakaret etti. İlimizin ticaretine zarar verdi diyeceksin hem de seçim günüde bu söylemlerinle çelişkiye düşerek kendi geleceğiniz için oy vereceksin. Bu nasıl bir siyaset anlayışı bu nasıl bir duruş bunu da anlamış değiliz. Kimi şahsiyetlerin şahsıma aileme ve seçim ekibime karşı besledikleri gayri samimi niyet bizleri fazlasıyla üzmüştür. Burada isimlerini zikretmeyi doğru bulmadığım bürokrat, siyasetçi ve yöneticilerin sürecindeki tutumları çok düşündürücüdür. Sadece ve sadece çeşitli suçlardan defalarca soruşturma geçirmiş Necdet TAKVA’nın kazanması için gösterdikleri gayret ne tacire nede Van esnafına fayda vermediği gibi fazlasıyla zarar vermiştir. Bu kişilerin gayretleri ile yıllardır, Oda seçimlerinde oy kullanmayan kimi kesimleri, gece yarısı operasyonuyla ikna edildikleri ve sabah oy kullanmaya getirildikleri görülmüştür. Yani benim ve arkadaşlarımın şahsından Van’ın kaybetmesi, defalarca soruşturma geçiren kişinin kazanması için büyük çaba sarf etmişlerdir. seçimleri işte böyle kaybettik.



Entrikalarla… Şaibelerle… Ve Organize ortaklıklarla…

Oysa tezgâhlanan tüm oyunlara rağmen bu seçimde büyük başarıyla çıktığımıza inanıyoruz. Üzgün değiliz. Tek üzüntümüz yapılan şaibeler ve entrikalara rağmen defalarca belge ve delillerle birlikte, başta Gümrük ve Ticaret Bakanlığına sonrasında Türkiye odalar ve Borsalar Birliğine, Van’ da ki il ve ilçe seçim kurullarına ve en sonda Cumhuriyet savcılıklarına yaptığımız başvurulara rağmen bu olayın üzerine gidilmemesi ve bir sonuca ulaşılmamasıdır. İşte bunun içindir ki sadece biz değil bizimle birlikte tüm Van halkı tüccar ve esnafı fazlasıyla üzülmüştür. Dediğimiz gibi kaybeden beyaz liste değildir. Çünkü 6 ay önce örnek verdiğimiz firmanın 136’sının şirketin içinde 76 firmanın yanlış meslek gruplarda yer aldığını müfettişler tespit ettiler. Şimdi sizlere soruyorum 3.500 firma incelenseydi sonuç ne olurdu. Karşımızda geliştirilen gayrı ahlaki cepheye rağmen toplamda 130 oy geride kalmışız. 5 grupta da sadece ve sadece 47 oyla 1. Grup 5. Grup 7. Grup 10. Grup ve 17. Grubu kaybetmişiz. Ancak bu 5 grupta kullanan sahte yetki belgelerle kullanılan 60 oy kullanılmıştır. Bu da demektir ki eğer yüksek seçim kurulu görevini yaparsa 10 grup ile seçimi biz kazanmış oluyoruz. Böylesi entrika ve şaibelerle dolu bir seçim sonucunu kabul etmiyoruz. Algı operasyonlarıyla gidilen seçimde kaybeden Van halkı olmuştur. Lakin ben bu seçime Van halkı refah ve mutluluğuna katkı sağlamak için girdim. Van esnafın ısrarı için girdim. Zira tüm Van halkının bilmesini isterim ki ne bir makam ne de bir rant kaygım olmadı. Bu vesile ile hepinizi en derin sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. diyerek sözlerini noktaladı.