Van Hayvan Sesi Derneği kuruldu: Çevre illerdeki hayvanlara da ulaşılacak

TAKİP ET

Van Hayvan Sesi Derneği, sadece Van'da değil çevre illerde bulunan hayvanların da hem haklarını korumak hem de barınma, tedavi ve sahiplenmelerini sağlamak amacıyla kuruluşunu açıkladı. Van Hayvan Sesi Derneği Başkanı Sabriye Yazıcı, amaçlarının sadece hayvanların bakım ve tedavisini yapmak olmadığını aynı zamanda yetkili kurum ve kuruluşları da harekete geçirmek olduğunu söylüyor.

 

Van’da 2 yıl önce bir inisiyatif olarak yola çıkan Van Hayvan Sesi Derneği üyeleri, ilk etapta hayvanları tedavi edip sahiplendirme yaparak çalışmalarını sürdürüyorlardı. Dernek başkanı Sabriye Yazıcı, 2 sene boyunca dört kişilik bir ekiple inisiyatif olarak çalıştıktan sonra hem yasal olarak daha rahat olabilmek hem de çalışmalarını daha geniş bir alana yayabilmek için dernekleştiklerini aktarıyor. İnisiyatif olarak da birçok çevre tarafından duyulmaları üzerine hayvan sayılarının artması ve bununla paralel olarak giderleri de artınca dernekleşme elzem bir hal alıyor.

 

 

Yazıcı, kendilerine talebin fazla olmasının sebebinin ise ağır hasta hayvanların barınakta iyileşmediklerini bunun sebebinin de barınakta viral hastalıkların çok fazla olması olarak belirtiyor. Bunun üzerine inisiyatif üyeleri ağır durumdaki hayvanları özel kliniklerde iyileştirip sahiplendirme yapıyorlar.

 

‘Yasal anlamda rahat olmamız gerekiyordu’

Yazıcı, aldıkları bağışlarla giderleri karşıladıklarını söylüyor. İnisiyatif olunca gelen bağışların sınırlı kaldığını dile getiren Yazıcı, aynı zamanda yasal anlamda da rahat olmak için dernekleştiklerini söylüyor. Dernek bünyesinde 25 kişi olduklarını söyleyen Yazıcı, “Sayımızın çok fazla olması değil verimli çalışacak ve gerçekten bu işle uğraşacak insanlar lazım. Daha çok referans usulü çalışıyoruz. Gerçekten bir hayvan sever ise bizimle çalışmalı” diyor

Sabriye Yazıcı

Yazıcı, sadece kedi ve köpekler değil şiddet gören ve hasta olan bütün hayvanlar için ses çıkardıklarını vurguluyor. Fakat toplumun kendisine faydası olmadığı için kedi ve köpekleri dışlayıp istemediklerini aktarıyor. Yazıcı, “Bir inek, bir sığır ya da bir koyun hastalandığında onların tedavisi için uğraşıp ellerinden geleni yapıyor insanlar. Aynı şeyi bir kedi, köpek için yapmıyorlar. İnsanlar sadece fayda gördükleri hayvanları önemseyip tedavisini yaptırıyorlar. Fayda sağlayamayacağını anladığı an ya öldürüyor ya da sokağa atıyorlar. Çoban köpekleri buna örnek. Yaşlandığı için sokağa atılıyorlar çünkü faydası bitiyor” diye aktarıyor.

 

‘Amacımız hayvanların sesi olmak’

Derneğin amaçlarını anlatan Van Hayvan Sesi Dernek Başkan Yardımcısı Zişan Gündoğdu da, derneğin amaçları arasında sadece sahaya haftada bir gidip besleme yapmak olmadığını söylüyor. “Biz zaten alan taraması için varız. Van Hayvan Sesi’nin en büyük amaçlarından biri herkese işini yaptırmak. Belediye ise belediye işini yapacak, diğer kurumlar da aynı şekilde. Eksik olan durumlarda biz devreye gireceğiz” diyor. Her gün kırsalda olamadıklarını belirten Gündoğdu, amaçları arasında kırsala her gün yemek bırakılmasını sağlamak olduğunu söylüyor. En büyük amaçlarının ise hayvanların sesi olup kurumların hayvanlarla ilgili vereceği kararlara, hayvanların gözünden cevap vermek olduğunu söylüyor.  

 

 

Zişan Gündoğdu

Randevu talepleri karşılanmıyor!

Gündoğdu, belediyelerden kimi zaman randevu üstüne randevu talep edip alamadıklarını söylüyor. Köpeklerin kışın donarak veya açlıktan ölme gibi durumlarının önüne geçebilmek için belediyeleri harekete geçirip yuva yapılması gerektiği noktasında görüşmelerde bulunduklarını aktarıyor Gündoğdu. Yuva yaptırmak için çok çabaladıklarını ve nihayetinde yaptırdıklarını söylüyor. Gündoğdu, “Bu bizim gücümüzü bize gösterdi” diyor. Gündoğdu, 5 yıllık süreçte birçok noktada hayvanların beslenme sorununu çözdüklerini söylüyor. Besleme alanlarında; kediler, köpekler, kuşlar, kirpiler hatta arıların bile olduğunu aktarıyor. Gündoğdu, “Bir canlıyı düşünmeye başladığınızda bütün canlılara karşı bir duyarlılık oluşmaya başlıyor” diye ifade ediyor.

 

 

‘7 tane özel klinik var’

Yazıcı, şu an 7 tane özle kliniğin olduğunu söylüyor. Bütün kliniklerle her gün iletişim halinde olduklarını ve mutlaka gidip ziyaret ettiklerini belirtiyor. Yazıcı, “Bir de barınak ayağımız var. Barınaktan kopmuş değiliz” diyor. Barınakta ağır ameliyatları yaptırıp ardından özel kliniklerde bakımını yaptıktan sonra sahiplendiriyorlar. Tamamen bağış üzerinden giderlerini karşıladıklarını söylüyor Yazıcı. Aynı zamanda dernek üyelerinin de ödemeler yaptıklarını belirtiyor. Ve daha fazla bağışçıya ulaşmalarının gerektiğini vurguluyor.

 

‘Bize gelen bütün hayvanları sahiplendiriyoruz’

Tedavisini yaptıkları bütün hayvanları sahiplendirdiklerini söyleyen Yazıcı, “Çok ağır durumda olan hayvanları almaya çalışıyoruz. Ya insanlar bize ulaşıyor ya da biz karşılaşıyoruz. Ağır durumdaki hayvanların barınakta şansı yok. Barınak tedavisini yaptıktan sonra doğaya bırakıyor. Biz bırakmıyoruz. Çünkü o hayvan zaten sokakta yaşayamadığı için o hale gelmiştir. Ya şiddet görmüştür diğer hayvanlar veya insanlar tarafından ya da açlık ve hastalıkla karşı karşıya kalmıştır” diyor.

 

 

Sahiplendirme aşamasında takip ve sözleşme uygulaması yaptıklarını söyleyen Yazıcı, “Sözleşmede belli şartlarımız var. Eğer bunları kabul ederse kişi, mahkeme süreci başlıyor. Sahiplenen aile ile sürekli iletişim halinde oluyoruz. Aynı zamanda güvercin de sahiplendirdiğimiz oluyor. Hasta güvercinleri sokakta bulup tedavi edip sahiplendirdiğimiz oldu. Kaplumbağa, şahin, muhabbet kuşu bulup tedavi ettiğimiz oluyor” diyor.  

 

‘En çok zorlandığımız kısım havaalanı kısmı’

Van’da çok fazla köpek sahiplenen aile olmadığını söyleyen Yazıcı, İstanbul veya Antalya’da bulunan derneklerle iletişim halinde olduklarını ifade ediyor. İsteyen ailelere hayvanları gönderdiklerini aktarıyor. Yazıcı, “İl dışına gönderdiğimiz hayvanlar için en zorlu kısım havaalanı kısmı oluyor. Şu ana kadar 30’dan fazla köpek gönderdik. Havaalanı günü sabah uçuş saatine 2 ya da 2 buçuk saat önce orada olmak zorundayız. Oraya gittiğimiz zaman bir gönüllü bulmaya çalışıyoruz. Ödemeleri biz yapıyoruz. Sahiplenecek kişinin de ödemeleri yaptığı oluyor” diyor.

 

 

‘Çocuklara eğitim vermek istiyoruz’

Derneğin bir diğer amacının da çocuklara, hayvanlarla ilgili eğitimler vermek olduğunu söylüyor Gündoğdu. “Hayvanları tanıtarak, bir bağ kurabileceklerini anlatmamız gerekiyor çocuklara. Çocukların hayvanlara taş atarak değil temas kurarak, severek yaklaşmaları gerektiğini anlatmamız gerekiyor. Sadece çocuklar için değil yetişkinler için de eğitimlerimiz olacak” diyor Gündoğdu. Sadece Van değil çevre illere de ulaştıklarını söyleyen Gündoğdu, “En büyük hedeflerimizden biri Van ve çevresinde birçok şeyi düzeltebilmek. Alışılmış ve insanların artık kabul ettiği birçok şeyi değiştirmek. Hayvanların da hislerinin olduğunu, acı çektiklerini, duygusal canlılar olduklarını insanlara anlatmak. Hayvanların varlığı bize çok şey katacak yeter ki beraber yaşamayı öğrenebilelim” diye ekliyor.

 

 

Serhat News

 

Hayvan severler derneği sesi