RIZKI VEREN HUDA'DIR KULA MINNET EYLEMEM
Gazeteci Yazar Naif Yaşar yazdı....
Yoksullara,muhtaçlara, ihtiyaç sahiplerine el uzatmak ,vicdani,ruhani ve insani bir sorumluluktur.
Karun kadar zengin olanın da ,evliya kadar dindar olanın da ,fakirin kapısını çalma ona el uzatma zorunlulugu yoktur.
Dedim ya 'vicdani,insani ve ruhani ' bir duygudur yardimlaşma.
Eger ki vicdanin,allah korkun ve insani degerlerin seni böylesi bir sosyal sorumluluğa tevcih ediyorsa ,senin için binlerce kapı var.
Ve bilmelisin ki onların gözü senin yolunda.
Kimlerin mi?
Ramazan ayı boyunca ocaklarında tencere kaynamıyanların.
Hanelerinde yatalak hastaları olanlarin.
Tedaviye götürecek parasi olmayan engelli çocukları olanların.
Babaları cezaevlerinde olan sübyanlarin.
Ayağa kalkacak takadi olmayan hayırsız evlat sahibi yaşlılarin.
Kocaları ölen dul çaresiz anaların.
Araştırdıkça sayıları daha da artan on binlerin.
Yani ,köşede, kenarda saklı kalan kendi halelerinde sukut eden aramizdaki on binlerin.
Kapi kapi dolaşmayıp kendi acıları ile yanıp tutuşan insanlarin.
Çok var çokkkk...
Ve emin olun ki bunların çogundan bi haberiz.
Bunlarin kapıları belki de yılda bir kez dahi çalınmıyor.
ONURLARINI İNCİTMEYİN
Geçelim asıl mevzuya.
Bu ramazan ayı boyunca bu insanlara ait yüzlerce hikayeye tanık olduk.
Gazeteci arkadaslarimiz bu dramlara dair yüzlerce haber paylasti.
Ve zaman zaman gizli saklı bu insanlarin kapısını çaldı ve onlarin acılarına tercüman olmaya çalıştılar.
Elbette ki takdir edilecek ve alkışlanacak bir yaklaşımdır.
YOKSULLUGU REKLAM YAPMAYIN
Gel gör ki tanıklık ettigimiz bazi seyler var ki adeta mide bulandiriyor
Özellikle bu son donemlerdeki sosyal medya paylaşımları.
Bakıyorsun ki göbeği artos tepesi gibi öne çıkan kelli felli biri,üstü başı pejmürde, burunlari sümüklü 3-5 çocuğu sıraya dizmiş,önlerinde bir koli (kolide ne oldugu belli degil),
Çekmiş fotografi ve eklemiş sosyal medya hesabina "eyyy efendiler ... bakın biz bu çocuklara bir kg. salça,bir pet yağ verdik" deyip böbürleniyor.
Diger yandan ,6-7 kravatlı, bir kondunun kakapısında durmus,kondunun kapısında mahçup bir anne,annenin ellerinde yine bir koli ve efendiler ellerindeki milyon tl degerindeki telefonlarla görüntü çekiyor ve utanmadan,arlanmadan o gururlu kadını sosyal medyaya servis ediyorlar.
Ve buna benzer yüzlerce mide bulandiran resim karesi.
Bu nasil bir ruh hali?
Bu ne edepsizlik?
Yardim ve yardimlaşma ruhu bu mu?
Insanlarin gurur ve onurlarını inciterek yardım yapıldığı nerde görülmüş!!!
Hani siyasetcilerimiz ve vekillerimiz,bir taziyeye yada hasta ziyaretine gidip o ziyaretlere ait fotograflari paylasirlardi ya.
Hani aşiret dügunlerinde ,damada hediye takma adina para atma konusunda rekabet ederlerdi ya
Bu yaptiginiz hayırların böylesi gösteriş ve kibirden ne farki var ki?
Yahu ayıptır ayıp.
Günahtır.
Vebaldir.
Riyakarliktir.
Iman ettigniz kitap emrediyor "sağ elin verdigini sol el görmeyecek"
Sofalarinizda israf ettiğiniz yiyecekleri toplasaniz onlarca yoksul ailenin derdine derman olursunz.
Tatillerde ,zevk u sefada haharcadığınız paralarla binlerce çocuğun çığlığına tecüman olursunuz.
Eger ki niyet 'Alah korkusu ve vicdan muhasebesi' ise azıcık mütevazi olun.
Yoksulların, mazlumlarn images/haberlerini çekip servis etmeyin.
Eger ki servis edeceginiz birşey varsa bu kente yapacaginiz yatırımlardır.
Bu yatırımları yapın ki,b kentte yoksul kalmasın.
Bu kente yatırım yapın ki yoksular size ve başkalarina el açmasın.
Vallahi de billahi de buna gücünüz var ama görünen o ki yüreginiz bu kadar cesur degil.
Bu kentte kazanıp başka kentlere yaptığınız yatırımların zekati ile yeni bir Van yaratırsıniz.
Ama her neyse...
Yazmanin,anlatmanin bir faydasi yok.
Kimi mutevazi hayrseverleri tenzih ederek ,siz reklam peşinde olan,teşhirci,rencide edici vicdanlara ne dersek nafile.
İyisi mi sizler hayatin tadını çikarin yoksullar başlarının çaresine bakar.
Yeter ki gölge etmeyin başka ihsan istemez.
Yeter ki insanlarin onurunu kırmayın koliler depolarinizda kalsin.
Sonuç olarak şarin dedigi gibi;
"Zerrece tamahım yoktur şu dünyanın varına
Rızkımı veren Hüdadır kula minnet eylemem
Rızkımı veren Hüdadır kula minnet eylemem"