CHP'nin Kurnazlığı ve HDP'nin Saflığı...

TAKİP ET

CHP'NIN KURNAZLIGI VE HDP'NİN SAFLIGI

Cumhuriyet kuruluşundan bu yana, Kürtlerle- CHP (Kemalizm) arasındaki bir garip ve anlaşılmaz bir ilişki var ve bu ilişki sık sık tekerrür ediyor. 'Stockholm Sendromu, 'gibi bir şey. Dersim, Zilan, Ağrı, Sefo deresi vakaları bu ilişkiyi çok mükemmel özetliyor. 31 mart seçimleriyle, böylesi bir ilişki günümüzde de tekerrür etti... HDP, batıda Kürt seçmeni topyekûn CHP'ye yönlendirdi. CHP'ye verdiği destekle, İstanbul, Ankara, Adana, Antalya, Mersin gibi ana arter kentlerde AKP'ye kaybettirdi. Bravo.. bravo.. bravo!!! İmkansız başarıldı... AKP kaybetti, CHP kazandı ya... Evlere şenlik... İyi de ... CHP, HDP'nin kendilerine gösterdiği samimiyeti sergilemedi. HDP'nin iddialı olduğu hiçbir il ve ilçede seçime girmekten feragat etme gereği duymadı. Mesela başta MUŞ ve sonrasında Ağrı ve Bitlis. Hatta onlarca ilçede.. Ve HDP, bu il ve ilçelerde CHP yüzünden kaybetti. Iğdır ve Kars ise kıl payı kurtuldu. Yalan mı??? Bunu ben değil HDP'li siyasetçiler diyor. Şimdi buna ne isim koyacaksınız? 'CHP'nin azizliği ' mi yoksa 'CHP'nin ihaneti mi??? Siz nasıl yorumlarsınız bilemem ama bence bu aleni bir 'IHANET'.. Ben CHP geleneğini 'Habur sürecinde' bilirim. AKP iktidarına 'siz teröristleri kırmızı halılarda karşıladınız. yüce Türk devletinin yargısını teröristin ayağına götürdünüz" diye nasıl kıyamet koparıyorlardı. Dolmabahçe görüşmeleri sırasında, AKP iktidarını atfen "yüce divanda yargılanacaksınız " deyişleri hala kulağımda. Ya peki Ankara belediye başkanı seçilen Mansur Yavaş'ın secimler öncesi Kürtler hakkında sarf ettiği hakaretlere ne diyeceksiniz??? Yanı tüm bu tarihi verilere rağmen HDP nasıl oldu da böylesi bir 'CHP seviciliği ' moduna girdi. Bu 'saflık ' değil de ne??? Yanı AKP düşman da, CHP dost mu!!! Eğer ki derdin kendi halkının refah ve mutluluğu ise, kendi iradenle, öz gücünle mücadeleni ver. CHP'nin değirmenine su taşımak da neyin nesi? AKP gittiğinde, CHP sana özgür Kürdistan'ı mi sunacak!!! Güldürtmeyin adamı. 31 mart seçimlerinde CHP bir daha gerçek niyetini ortaya koymuştur. Kürtlere karşı gayrı samimi duruşunu yine tekrarlamıştır. Kürtlerde bir laf var "déjmıné babé nabe dosté guré " Yanı özcesi "babanın düşmanı oğlun dostu olmaz" Tarih tekerrürden ibarettir. HDP bunu görmeli. Bu duygusal stratejisinden biran önce vazgeçmeli. 31 mart bitmiştir. Günahı ve sevabı ile bu süreci bir yana bırakıp artık önünü görmeli. Siyaset, strateji ve akıl işidir. Kürtler hala büyük bedel ödüyor. Cezaevlerinde tabutlar çıkmaya devam ediyor. HDP,  vizyon ve misyon sahibi bir güçtür. Küçük hesaplardan uzaklaşmalı ve kendini yenilenmelidir. Bunun yolu da,CHP ya da iyi Parti ile flört etmek değil. Lakin yine takdir kendilerinindir. Bir Kürt seçmen olarak kaygılarım var. Bunları sizlerle paylaşmayı da kendimde bir hak olarak görüyorum.