Van'daki 61 kişinin öldüğü tekne faciasıyla ilgili 12 kişi hakkında 38 yıl hapis istemi ile dava açılmıştı, o dava duruşması bugün gerçekleşti...Van Gölünde mültecilerin yüklü olduğu ve batan tekne dosyası yargılanması Van yedi ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden yapıldı daha önce bazı sanıklarla ilgili Berat kararı verilmişti teknede sağ kurtulan sanıklardan medeni akbaş ise mahkumiyet kararı verilmişti dosya Van bölge adliye Mahkemesi tarafından bozuldu ve yeniden yargılama yapıldı yapılan duruşma sırasında medeni akbaş Özdal alarak herhangi bir suçun olmadığını söylediolayın asıl şüphelisi olan servet akbaş ise henüz kendisine ulaşılmadığı gibi boğuldu iddiasına rağmen cesedine ulaşılamadı sanıklardan medeni akbaş avukatı Şahin Cangüleç söz alarak müvekkili medeni akbaş’ın olayla bir ilgisinin olmadığını sadece teknede servet akbaş’la beraber yer aldığını verilen cezanın adil olmadığını yüksek olduğunu tahliye edilmesi gerektiği noktasında savunma yaptı mahkeme duruşmayı 20 Mart 2025 tarihine erteledi....Peki Ne olmuştu....ayında sığınmacıları taşıyan teknenin batmasıyla ilgili 12 sanık hakkında 38 yıl 6'şar ay hapis istemiyle dava açıldı....Van Gölü'nde 61 sığınmacının yaşamını yitirdiği tekne faciasıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında 6'sı tutuklu 12 sanık hakkında, 38 yıl 6'şar ay kadar hapis cezası talep edildi. Van Cumhuriyet Başsavcılığı, Çarpanak Adası açıklarında yurda yasa dışı giren sığınmacıları taşıyan "Akbaş" isimli teknenin 27 Haziran'da batması sonucu 61 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan olayla ilgili soruşturmayı tamamladı. Soruşturma kapsamında olayla ilgili 6'sı tutuklu 12'si hakkında "Nitelikli göçmen kaçakçılığı yapma" ve "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verme" suçlarından kamu davası açıldı, 25 şüpheli hakkında ise "kovuşturmaya yer olmadığı" kararı verildi. Van 7. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, 12 şüpheli hakkında 38 yıl 6'şar ay hapis cezası istendi. Şüphelilerin yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak. Teknedeki tam yolcu sayısı tespit edilemediİddianamede, 28 Haziran'da Gevaş ilçe Jandarma Komutanlığına, "Akbaş" isimli teknenin Medeni ve Servet Akbaş'ın kullanımı sırasında olumsuz hava şartları nedeniyle battığı ihbarı üzerine soruşturma başlatıldığı bildirildiğine yer verildi. Yapılan araştırmalar sonucunda tekneye kapasitenin üzerinde yolcu alındığı, düzensiz göçmenlerin Bitlis'in Tatvan ilçesine götürülmek üzere Çarpanak Adası kıyısından bindirildiği belirtildi. Tam yolcu sayısının tespit edilemediği ancak 100'ün üzerinde yolcu bulunduğunun değerlendirildiği aktarılan iddianamede, tekneyi kullanan Medeni Akbaş'ın jandarma ekiplerince yakalandığı, Servet Akbaş'ın ise şu ana kadar ölü ya da sağ olarak ele geçirilemediği belirtildi. Tekneden 61 cesedin çıkarıldığı hatırlatılan iddianamede, "Tekne, Çarpanak Adası açıklarında 106 metre derinlikte tespit edilmiştir. Belirlenen mevkiye atılan şamandıra ile rov cihazı dalışıyla teknenin çevresinde çok sayıda cesedin olduğu, teknenin pencerelerinden alınan görüntülerde içinde ve güvertelerinde çok sayıda ceset bulunduğu görüntülenmiştir. Teknenin 2 metre balçığa saplandığı tespit edilmiştir." bilgileri yer aldı. Şifre olarak "yolcu" kelimesini kullanmışlarTekneden sağ kurtulan Medeni Akbaş, başsavcılığa verdiği ifadesinde amcasının oğlu Servet Akbaş'ın kendisini arayarak, "Akşama yolcu var, sen de gel." dediğini ve bunun üzerine Altınsaç Mahallesi'nden tekneyle ayrıldıklarını kaydetti. Çarpanak Adası yakınlarına gittiklerinde kendilerini bekleyen 50-60 kişilik grubun olduğunu, içlerinden birinin "Bunları tekneye yerleştir." dediğini, bu sırada gruptakilerin yabancı olduğunu anladığını aktaran Akbaş, ifadesinde şunları anlattı: "Servet, mültecileri adadan alarak Bitlis'in Reşadiye köyüne götüreceğimizi söyledi. Adaya yakın noktaya geldiğimizde fark edilmek istenmediğimiz için ışıkları yakmadık. Göçmenlerin kıyı kısmında beklediğini, Servet'in göçmenlerin yanında olan kişiyle görüşmesinden anladım. Göçmenlerin başında bulunan ve Afganistanlı olduğunu söyleyen kişi tekneye binmelerine yardımcı oldu. Tahminen 50-60 civarında kişi bindi. İki katlı teknenin içi ve dışı tamamen dolu olarak, ışıkları yakmadan ilerledik. Kıyıyı biraz açıktan takip ederek gittik ve bir müddet sonra açılmaya başladık. Bir saat kadar göl üstünde seyrettik. Çarpanak Adası yakınlarında göl dingindi ancak Bitlis'e doğru ilerlediğimizde dalgalanmaya başladı." Akbaş, dalgalar yandan geldiği için teknenin çok sallandığını, bu nedenle Servet'ten teknenin arkasını dalgaların yönüne doğru çevirmesini istediğini dile getirerek, şu bilgileri verdi: "Servet tekneyi döndürmeye başladığı sırada bir anda dalganın etkisiyle sol tarafa yattı ve herkes suyun altında kaldı. Daha sonra ben ve teknede bulunan göçmenlerden bazıları suyun yüzeyine çıkmayı başardık. Ben çıktığımda mültecilerin suyun üstüne çıktığını gördüm. Yüzerek Servet'le yan yana geldik. Sabah 04.00'e kadar su üstünde kalmaya çalıştık. Bu sırada Servet yorgun düştü, batmaması için sürekli ona yardım ediyordum. Servet'in öldüğünü anlayınca Çarpanak Adası'na doğru yüzmeye başladım ve karaya çıktım. Bir süre bekledikten sonra piknik için gelenlere seslenerek yardım istedim. Daha sonra orada bulunanlardan birinden telefonunu alarak ailemi aradım. Çarpanak Adası'nda olduğumu, gelip beni almalarını istedim. Orada beklerken jandarma ekipleri ve mahalle muhtarı gelip beni aldı." Teknenin kaptanı hakkında yakalama kararı çıkarıldıSöz konusu teknenin yolcu kapasitesine yönelik başkanlıkları tarafından düzenlenmiş denize elverişlilik belgesinin bulunmadığı vurgulanan iddianamede, şüpheli Servet Akbaş'ın yaşama ihtimali olduğu değerlendirildiğinden başsavcılığın talebi üzerine Van 2. Sulh Ceza Hakimliğince hakkında yakalama kararı çıkarıldığı ifade edildi. Olay yeri inceleme tutanağında batan teknenin gölden çıkarılamadığı ve içinde çok sayıda cesedin bulunduğunun tespit edildiği bildirilen iddianamede, şu değerlendirmelerde bulunuldu: "Şüphelilerin maddi menfaat elde etmek amacıyla yasal olmayan yollardan şu ana kadar cesedine ulaşılan 61 yabancı uyruklunun ülkede kalmalarına imkan sağladıkları, batan tekne ve müteveffa sayısı dikkate alındığında hayatları bakımından tehlike oluşturdukları, onur kırıcı muameleye maruz bıraktıkları, bu nedenle göçmen kaçakçılığı suçunun nitelikli halini işledikleri anlaşılmıştır. Ayrıca gemi taşımacılığının gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak yolcu taşıma kapasitesine yönelik düzenlenmiş bir belge olmaksızın göle açılarak böyle bir kazanın olabileceğini öngörmelerine rağmen tedbirsiz davranarak kusurlu eylemleri neticesinde 61 yabancı uyruklunun ölümüne sebebiyet vermişlerdir. Bu itibarla şüphelilerin fikir ve eylem birliği içinde hareket ederek atılı suçları işledikleri anlaşılmıştır."
Van Haber
Yayınlanma: 06 Şubat 2025 - 17:20
Güncelleme: 06 Şubat 2025 - 17:48
Van'daki 61 kişinin öldüğü tekne davası duruşması bugün gerçekleşti...
Van Gölü'nde 22.12.2020 haziran ayında sığınmacıları taşıyan teknenin batmasıyla ilgili 12 sanık hakkında 38 yıl 6'şar ay hapis istemiyle dava açıldı.o dava duruşması bugün gerçekleşti...
Van Haber
06 Şubat 2025 - 17:20
Güncelleme: 06 Şubat 2025 - 17:48
İlginizi Çekebilir