Günümüzde iş dünyası, erkek egemen bir yapının hâkim olduğu bir arena olmaya devam ediyor. Başarılı kadınlar gerek iş yaşamında karşılaştıkları zorluklar, gerekse toplumsal cinsiyet normlarıyla mücadele ederken, cinsiyet eşitsizliğinin derin izlerini taşımaya devam ediyor. İş hayatında var olma mücadelesi veren kadınlar, yalnızca kariyer hedeflerine ulaşmakla kalmayıp, aynı zamanda toplumsal dönüşümün de öncüsü olma yolunda ilerliyorlar. Ülkemizdeki kadınların iş gücüne katılım oranı hâlâ tatmin edici bir seviyede değil. 2023 verilerine göre, kadınların istihdam oranı, erkeklerin gerisinde kalmaya devam ediyor. Bunun altında yatan nedenler ise oldukça farklı. İş yerlerindeki cinsiyet ayrımcılığı, cam tavan sendromu, ailevi yükümlülükler ve erkeklerin hakim olduğu karar mekanizmaları, kadınların kariyerlerine yön vermelerini engelliyor. Kendi potansiyellerini ortaya koymak isteyen kadınlar, çoğu zaman bu tür engellerle karşılaşmakta. Kadınların iş gücüne katılımını artırmak ve cinsiyet eşitliğini sağlamak adına atılması gereken adımlar oldukça nettir. Kurumların, kadına yönelik pozitif ayrımcılığı içeren politikalar geliştirmesi ve bu politikaları etkin bir şekilde uygulamaya koyması şart. Ayrıca, işe alım süreçlerinden terfi olanaklarına kadar her aşamada, cinsiyet ayrımcılığının minimize edilmesi ve kadınların eşit fırsatlarla desteklenmesi gerekmektedir. Siyasi arenada da durumu değiştirmek için kadınların daha fazla temsil edilmesi büyük önem taşımakta. Temsilde eşitlik sağlanmadığı sürece, kadınların yaşadığı zorlukların üstesinden gelmek, sadece bir hayal olarak kalacaktır. Kadınların karar verme mekanizmalarında etkin rol oynaması, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldırma yolunda kritik bir adımdır. Ancak bunun sağlanması için, siyasi partilerin kadın kotası gibi uygulamaları hayata geçirmesi ve bunu sadece bir formalite değil, gerçek bir strateji olarak benimsemesi şart. Unutulmamalıdır ki, kadınların iş hayatında var olmaları sadece bireysel bir kazanım değil, toplumun genelinde bir dönüşüm yaratacak güçtedir. Kadınların güçlenmesiyle birlikte, fikir çeşitliliği, yenilikçi çözümler ve daha sürdürülebilir iş modelleri ortaya çıkacaktır. Bu nedenle, her bireyin, her kurumun ve her seviyedeki yönetim mekanizmasının cinsiyet eşitliği konusunda duyarlı olması, sadece toplumsal bir gereklilik değil, aynı zamanda ekonomik bir zorunluluktur. Cinsiyet eşitsizliğine karşı durmak, geleceğimizi şekillendirmek adına atmamız gereken en önemli adımlardan biridir. Herkesin eşit haklara sahip olduğu bir dünya için, bu konudaki mücadelemizi sürdüreceğiz. Tüm kadınların, iş dünyasında ve hayatın her alanında güçlü bir varlık göstermesi dileğiyle...
Genel
Yayınlanma: 03 Şubat 2025 - 00:32
*Kadınların İş Dünyasında Var Olma Mücadelesi: Cinsiyet Eşitsizliğine Dikkat!**
Gazetemizin yazarı Sayın Sanat Tarihçisi Esra Babur Tunctürk yazdı... *Kadınların İş Dünyasında Var Olma Mücadelesi: Cinsiyet Eşitsizliğine Dikkat!** Haberin devamı için Van Taraf Gazetesi'ne giriş yapınız...
Genel
03 Şubat 2025 - 00:32