HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, MYK Üyesi Ferhat Encü, İstanbul İl Eşbaşkanları Elif Bulut ve Erdal Avcı, HDP Milletvekilleri Serpil Kemalbay, Hüda Kaya, Züleyha Gülüm, Oya Ersoy ve Dilşat Cambaz’dan oluşan heyet, İstanbul'da Galataport işçilerini ziyaret etti. Burada işçilere karanfil veren HDP heyeti, işçilerin 1 Mayıs İşçi Bayramını kutladı. HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ile HDP Milletvekilleri Erol Katırcıoğlu, Habip Eksik, Abdullah Koç, Kemal Bülbül ve Şevin Coşkun'dan oluşan heyet de Ankara’da atık kağıt işçileriyle bir araya geldi.
'BU MÜCADELEYİ BİRLİKTE YÜRÜTECEĞİZ'
İşçilerle sohbet eden Buldan, “Bugün 1 Mayıs Bayramı ama siz bayramda çalışmak zorunda bırakılıyorsunuz. AK Parti hükümetinin işçiye reva gördüğü yaşam budur. Emeğinizin, alın terinizin sömürülmesi işte budur. Biz HDP olarak asla emeğin sömürülmesine izin vermeyeceğiz. İşçinin hakkını hukukunu savunmak ve sahiplenmek bizim en büyük sorumluluğumuzdur. İşçilerin iş cinayetlerine çok sık kurban gittiği, yaşamını yitirdiği, KOD-29’la işten atıldığı ve emeğinin sömürüldüğü bir ortamda HDP olarak yanınızdayız. Bu mücadeleyi birlikte yürüteceğiz” diye konuştu.
'ELBETTE BU DEVRAN DÖNECEK'
İşçilerin cezaevlerinde rehin tutulan HDP’lileri sorması üzerine de Buldan, “Başta Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ olmak üzere tüm arkadaşlarımız serbest kalana kadar bu mücadelemiz sürecek. Elbette bu devran da dönecek” diye konuştu. Bir işçi ise uğradıkları ayrımcılığa işaret ederek, “İşçilerin, emekçilerin, ezilenlerin bayramı yok. Hakkı, hukuku yok. Yasakların ülkesini değil özgürlüklerin ülkesini istiyoruz. Biz sonuna kadar sizinleyiz” diye konuştu. Buldan ve beraberindeki heyet, AKP’nin bir hukuksuzluk ve yasaklar ülkesi yarattığına işaret ederek “1 Mayıs’ı bayram gibi kutlayacağımız günleri yaratmaya çalışıyoruz” dedi.
'YARDIM DA İSTEMİYORUZ, YETER Kİ İŞİMİZE EL KOYMASINLAR'
Öte yandan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ile HDP Milletvekilleri Erol Katırcıoğlu, Habip Eksik, Abdullah Koç, Kemal Bülbül ve Şevin Coşkun'dan oluşan heyet de Ankara’da atık kağıt işçilerini ziyaret etti. İşçiler yıllardır geri dönüşüm işini yaptıklarını belirterek, “Zaten yıllardır bu işin mimarları bizleriz. Biz bu işi gönüllü yapıyoruz. Hayatı boyunca bir kilo atık toplamamış insanlar her yerde teşvik alıyorlar ama 20-30 yıldır bu ülkenin geri dönüşümüne büyük katkı sağlayan bizlere cezalar yazıyorlar, kağıtlarımızı ellerimizden alıyorlar” şeklinde konuştu. Pandemide kendilerine herhangi bir yardımda bulunulmadığını ifade eden işçiler, “Biz yardım da istemiyoruz yeter ki işimize el koymasınlar. Bu pandemide en çok mağdur olan biz emekçileriz. Mağdur olduk, çok çalışıyoruz. Zor durumdayız” diye konuştu.
'HER KURUŞ YOKSULUN, İŞÇİNİN, EMEKÇİNİN AŞINDAN EKMEĞİNDEN GİDİYOR'
Sancar da işçilere teşekkür ederek şunları söyledi: "Türkiye’de işçilerin, emekçilerin ne kadar büyük bir zulme uğradıklarını biliyoruz. Bu iktidar kendi yandaşlarına durmadan sermaye ve kaynak aktarıyor. Saraydakiler sefayı, rantı devam ettirmek ve savaşa kaynak aktarmak istiyorlar. İşçinin, emekçinin, yoksulun ekmeğinden koparılanlar başka yerlere aktarılıyor. Ranta, yandaşa, savaşa verdikleri her kuruş, yoksulun, işçinin, emekçinin aşından ekmeğinden gidiyor. Biz diyoruz ki; bütün emekçiler, bütün halklar, kimlikleri yok sayılan bütün mağdurlar ve mazlumlar bir araya gelmelidir. 1 Mayıs zaten emekçinin, işçinin, yoksulun birlik ve mücadele günüdür. Pandemi nedeniyle 1 Mayıs’ı da kapsayacak bir yasak düzeni getirdiler. Oysa 1 Mayıs’ın mitinglerle meydanlarda kutlanması için hazırlıklarımız vardı, gerekli tedbirleri sizlerle birlikte bizler de almayı biliriz. Ama işçinin sesinden ve itirazından korkuyor bu düzen bu iktidar"
'BUNUN ADI KAPANMA DEĞİL, KAPATMADIR'
"Şimdi pandemiyi bahane ederek hiçbir destek vermeden insanları eve kapattılar. Bunun adı kapanma değil, kapatmadır" diyen Sancar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kapatma derken de bugün 16 milyon işçi çalışmaya devam ediyor. Tedbirler alınmadan, pandemiye karşı gerekli şartlar yaratılmadan çalışmaya mecbur ediliyorlar. Bu iktidar halk sağlığını yok sayıyor, bu iktidarın emekçiler umurunda değil. Biz de buna karşı en geniş birlikteliği oluşturmak için uğraşıyoruz. Pandemi döneminde destek için kanun teklifi verdik. Ayrıntılı bir teklifti, kimlere nasıl destek verilmesi gerektiğini de önermiştik. Ama maalesef bu önlemleri almıyorlar. Tek yol daha geniş bir birlik ve daha kuvvetli bir mücadele. Bunun başka yolu yok. Başarmanın, bu zulüm düzenin değiştirilmesinin başka yolu yok. Bizler birlikteyiz, bizim birlikte olmak dışında başka bir fikrimiz olamaz"