Psikolog Hazal Şahin; Yazdı...

TAKİP ET

Gazetemizin Yazarı Psikolog Hazal Şahin, bu hafta ele aldığı konu tüm Öğrenci ve Velileri yakından ilgilendiriyor.

Covid-19 SÜRECİNDE SINAV KISKACI



Önümüzdeki günlerde okulların yeniden açılması birçok öğrenci ve ebeveynin kafasında soru işaretlerine neden olmaktadır. Virüsün hala aktif bir şekilde yayıldığı ve yeni mutasyonların görüldüğü bir süreçte yeniden okula gitmek öğrencileri kaygılandırırken, yeniden sosyal hayata geri dönmek de öğrenciler için sevindirici bir durum. Kaygının en belirgin ortaya çıkma sebebine baktığımızda belirsizliği görmekteyiz. Yeniden yüz yüze eğitimin hangi koşullarda verileceğine dair bir belirsizliğin olması gibi sağlık ve hijyen kurallarının ne kadar uygulanabileceği, sınıflarda en fazla kaç kişinin olması gerektiği ve mesafe kurallarına dikkat edilip edilemeyeceği başlıca kafalarda oluşan soru işaretleridir. Bu sorulara açık ve belirleyici cevap verilmesi, belirlenmiş ve güvenilir sağlık koşullarının oluşturulması öğrencilerde var olan belirsizliğin ve kaygılarının azalmasında etkili olacaktır.

Okulların tekrar açılmasıyla birlikte liseye ve üniversiteye giriş sınavlarının da yüz yüze yapılması planlanmaktadır. Bir yanda sınavı kazanma kaygısı taşıyan öğrencilerin bir yandan virüs bulaşma riskiyle karşı karşıya kalmaları onlarda var olan sınav kaygı düzeyini arttırmaktadır. Derslerin uzun bir süredir uzaktan eğitim şeklinde verilmesi öğrencilerde yetersizlik duygularını tetiklediği görülmüştür. Bunun nedenlerine bakıldığında ev ortamı içerisinde var olan dikkat dağıtıcı unsurların olması, ders işlemek için gerekli koşullara sahip olunamaması ve sınıf ortamının bulunmamasının öğrencilerde odaklanma ve dikkat problemlerini oluşmasında etkili olduğunu görülmüştür. Stres faktörlerinden bir diğerine baktığımızda ebeveyn tutumlarının da oldukça etkili olduğunu görmekteyiz. Ebeveynlerin yüksek beklentileri ve ders çalışmaları için kurdukları baskı öğrencilerin kaygı ve sınav stresi yaşamalarına, performanslarının altında bir başarı göstermelerine neden olmakta ve öğrencilerde performans kaygısını oluşturmaktadır.

Peki öğrencilerdeki bu stres ve kaygıları azaltmak için neler yapılabilir?

Bu noktada ebeveynlerin tutumları özellikle önemli bir yere sahiptir. Yaşanılan olumsuz durumlar tüm dünyayı etkilerken çocuklarının sadece sınava odaklanmalarını beklemek yanlış bir tutum olacaktır. Onların endişe ve kaygılarını anlamaya çalışarak destekleyici ve anlayışlı bir tutum sergilemek, kafalarında oluşan soru işaretlerini cevaplamaya çalışmak, çocuklarıyla iyi bir iletişim kurmalarını sağlar ve anlaşılmanın verdiği rahatlamayla kaygılarının azalmasına yardımcı olurlar. Kendi beklentilerinden ziyade çocuklarının beklentilerine odaklanmak, gerçekçi hedefler belirmek, başarısızlığı da başarı kadar kabul etmek sağlıklı ebeveyn tutumları olacaktır. Aynı zamanda ders çalışma programını rehber öğretmenlerin de desteği alınarak ortak bir karar doğrultursunda oluşturulması öğrencilerin düzenli ve sağlıklı bir ders çalışma sistemi oluşturmalarını sağlayacaktır. Öğrencilere sınava hazırlık sürecinde, sınava girecekleri koşullar hakkında önceden bilgilendirilmesi, öğrencinin sınava gireceği ortamı tanımasını ve ortama bağlı sınav kaygısını azaltmasını sağlayacaktır.

Sevgili öğrenciler ve ebeveynleri sizler için önemli olan bu sınav başarısının yaşadığınız koşullardan etkilendiğini unutmayın. Yeniden görüşmek üzere sağlıklı günler dilerim.