Psikolog Derya Süer Yazdı; BAŞKALARININ YÜKLERİNİ OMUZLAMAK

TAKİP ET

Gazetemizin yazarı sevgili Psikolog Derya Süer önemli bir konu ele aldı...

Derya Süer Yazdı...

BAŞKALARININ YÜKLERİNİ OMUZLAMAK

İnsan boş bir bilgisayar hard diskine benzer. Yani doğduğunda önemli ölçüde boştur. Anneden babadan gelen genetik mirası şöyle bir kenara koyacak olursak, bu hard disk çoğunlukla boştur ve senin yeni aldığın bilgisayarına benzer. İnsanın şahit oldukları, maruz kaldıkları aile içerisinde yaşadığı ortam vesaire b unlar yavaş yavaş insanın bedeninde, beyninde bir ağırlık oluşturmaya başlar. Aslında bakarsak yaşamın kendisi başlı başına bir yüktür zaten ama büyükler hepsi aynı değildir. Birbirinden farklı özellikler gösterir ve dolayısıyla farklı yükler seni farklı şekillerde etkiler. Bu yükler kendi yüklerin ve başkalarının sana yüklediği ağırlıklar kendi yüklerin aslında adı her ne kadarı yüklü olsa sana çok ağır gelmez. Bunlar kendi başına becerebileceğin, taşıyabileceğini ve hayatının içinde var edebileceğin yüklerdir ve sana ciddi bir ağırlık yüklemez. Örneğin planladığın ve yoğun olarak çalıştığın bir konuda o kadar büyük yorgunluk ve duygusal ağırlık hissetmezsiniz. Çünkü kendin planlarsın, kendin yaparsın 3 gün uykusuz kalırsın, çılgınlar gibi çalışırsın ama iyiyim dersin çünkü kendi yükündür. Kendin planlamış sındır. Yorulursun ama din çıkarırsın hem fiziksel hem de duygusal olarak çok istediğin bir konudan uzun süre çalışırsın. Mücadele edersin, çalıştıkça mücadele ettikçe o senin motivasyonunu yükseltir ve bundan dolayı. Yorgun olduğun halde hiç yorgun hissetmezsin. Duygusal bir baskı hissetmezsin üzerinde. Bir de başkalarının sana yüklediği bazı yükler var. Annen, baban kardeşin, arkadaşların yakın çevrendeki insanlar, ailen dostların vesaire bu insanların senden beklediği, istediği yükler, sorumluluklar ve beklentiler var. Bu beklentiler çocukluk yıllarından başlar ve yaşadığın bugüne kadar gelir gelir ama üzerinde yavaş yavaş biriken ve seni ezmeye başlayan bir ağırlık bir yükle gelir ve bunlar senin değil başkalarının sana yüklediği yüklerdir. Bu yükler bir süre sonra o kadar benliğini sarar, sana bir ağırlık yapar ki kendin olmaktan uzaklaşırsan, kendin bu yüklerin içinde kaybolursun ve kendini unutmaya başlarsın. Hatta öyle bir an gelir ki bütün bu yükleri taşımak için yaşadığını düşünürsün. Yani, kendi yüklerin sana bir ağırlık yapmazken başkalarının sana yüklediği yükler hayatı çekilmez ve tahammül edilmez hale getirir ve o yüklerin ağırlığı arasında kaybolursun. Başkalarının sana yüklediği yükler seni ezmeye başlar. Omuzların ağırlaşır. Omuzlarındaki ağırlık her geçen gün çoğalır ve senin taşıyamayacağın bir ağırlığa ulaşmaya başlar. Böyle bir durum içerisindeysen böyle bir duygu içindeysen önce bir sorunun olduğunu fark et ve kabul et ve başkalarının yükü altında ezilirken çoğu zaman bu yükten kendi başına kurtulamayacağını düşün ve bu konuda mutlaka bir Psikolog desteği al ve bu yükleri omuzundan nasıl atacağını öğren. Bunu ciddi olarak düşün. Yaşam senin sandığın kadar uzun değil, yarının bilinmezliği olumlu da olabilir, olumsuz da olabilir. Demek ki bugün çok önemli ve değerli. Senin bu önemi ve değeri hissetmen gerekiyor. Bu yazıyı okuduktan sonra gözlerini kapat ve 5 dakika kadar düşün neler hissediyorsun? Ne gibi yükler taşıyorsun? Kendi yüklerin neler? sana yüklenmiş olan yakın çevrenden veya uzak çevremden sana yüklenmiş olan bütün yüklerin seni ne kadar ezdiğini ve ne kadar yorduğunu fark etmeye çalış..

Derya Süer Başkalarının Yüklerini çocukluk ağırlık Duygusal baskı