Orhan:Van'da Yolsuzluk Diz Boyu
HDP'li Muazzez Orhan Işık; Türkiye'de son OHAL uygulamasının bir kalıntısı olarak kayyum uygulaması birçok yerde yolsuzluk ve kamu zararına yol açmıştır. Van'da da bu yolsuzluk maalesef en ön planda yerini almıştır. Kayyumun görevi kötüye kullandığı ve belediyenin zarara uğratıldığı tespit edilmiştir.
HDP Milletvekili Muazzez Orhan Işık TBMM’ye sunduğu önergede şunları söyledi:
Bilindiği üzere Van Valisi Mehmet Emin Bilmez bu hafta yaptığı açıklamada, AKP Van Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Necdet Takva ve AKP İpekyolu İlçe Belediye Başkan Aday Adayı Yavuz Karaman’ı Van Organize Tarım İşletmeleri(VOTAŞ) borçları nedeniyle icraya vereceğini duyurmuştu. Bu siyasal ve ekonomik yolsuzluk örneği olarak da gösterilmiştir.
Açıklamada belediyeye ait olan Van Organize Tarım A.Ş.'nin (VOTAŞ) şeffaf olmayan bir şekilde söz konusu kişilere devredildiği, aradan geçen 3 yıla rağmen devir bedelinin tahsil edilmediği, sözleşme şartlarına uyulmadığı ve bu kişilerin kayırıldığı açığa çıkmıştır.
Bu konu hakkında Adalet Bakanlığına önerge verildiği ve aynı zamanda Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) ile VOTAŞ başta olmak üzere kayyum yolsuzlukların araştırılması için Meclis Araştırma Önergesini TBMM’ye sunulduğu dile getirildi.
“Aradan 3 yıl Geçmesine Rağmen…”
Van HDP Milletvekili Muazzez Orhan Işık TBMM’ye sunduğu önergede şunları söyledi:
“En son Van’da ortaya çıkan VOTAŞ vakası ile belediyeye ait bir büyük işletmenin siyasal iktidara yakın kişilere kayyum eliyle satış bedelinin çok altında devredildiği ve satış bedelinin tahsil edilmediği görülmüştür. Arada 3 yıldan fazla süre geçmiş olmasına rağmen herhangi bir takip, icra işlemi başlatılmadığı ve belediyenin zarara uğratıldığı açığa çıkmıştır. Van Büyükşehir Belediyesi kayyumu ve aynı zaman Van Valisi Mehmet Emin Bilmez; Van Ticaret Odası Başkanı ve geçen dönem AKP Van Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Necdet Takva AKP İpekyolu ilçesi Aday adayı Yavuz Karaman hakkında belediyeye olan borçlarını ödemedikleri için icra takibi başlatacaklarını 10 Ocak 2020’de kamuoyuna açıklamıştır. Bu açıklamadan, VOTAŞ hisseleri karşılığı belediyeye borçlanan söz konusu şahısların, 3 yıldır ödemesi gereken taksitleri ödemedikleri halde haklarında şimdiye kadar bir işlem yapılmadığı ortaya çıkmıştır.”
Önceki kayyum döneminde belediyeye ait olan Votaş’ı bu kişilerin ortağı olduğu başka bir şirkete çok uygun bir şekilde ve şeffaf olmayan bir süreçle devretmiş olduğunu vurgulayan Işık, “Borçlara karşılık 1 milyon 180 bin TL ipotek teminatı alınmış ama toplam 18 milyon olduğu iddia edilen borçlanma taksitleri ödenmemiştir. Bu süreçte borçlarını ödemeyen kişilerin, zaten belediyeye ait olan VOTAŞ’ı yeniden belediyeye düşük bir hisse vererek bu borçları kapatma girişimi olmuştur. Bu seçenek de açık kamu zararı içerdiği için uygulanmamalıdır. Borçlarını ödemeyen kişilerin borçları karşılığında verdikleri senetlerin de borcu kapatmadığı görülmüştür”dedi.
Milletvekili Işık, “Son kayyum ve vali olan kişi açık kamu zararı içeren bu durumla ilgili açıklamasında bazı çıkar çevrelerinin çıkarlarına dokunduğu için kendisi aleyhinde açıklamalar yapıldığını da ifade etmiştir. Van’daki bu çıkar çevrelerinin kimler olduğu ve nasıl mücadele edilmesi gerektiği de önemli bir konudur. Ancak Kayyum Vali açık kamu zararı içeren bu durum için “sabrımız kalmadı” gibi hukuki ve idari boyutu olmayan bir açıklama da yapmıştır. VOTAŞ’ın devri, halka arzı ve borçlarını ödemesine ilişkin kamuoyu denetiminde uzak şeffaf olmayan bir süreç işletildiği görülmektedir” ifadelerinde bulundu.
Son olarak 31 Mart 2019’daki seçime değinen Muazzez Orhan Işık şunları söyledi:
“31 Mart 2019’da halkın sandıkla seçtiği HDP’li belediye yönetiminin VOTAŞ borçları konusunda belediye görevlileri ile bir girişim başlattığı ancak Ağustos 2019’da kayyum atanması sonrasında bu sürecin sürdürülmediği açığa çıkmıştır. Ayrıca 2018-2019 yıllarında sayıştay denetiminden geçen Van Büyükşehir Belediyesinin bu alacağının raporlanmadığı görülmektedir. VOTAŞ dâhil 2016-2021 döneminde kayyumların Van Büyükşehir Belediyesine ait taşınmazlar, işletmeler ve diğer girişimlerden yaptıkları devirleri, devir sözleşmelerinde siyasi nepotizm yapılıp yapılmadığı görülmüştür. Ayrıca kamunun zarara uğratılıp uğratılmadığının tespiti ve ilgili diğer süreçleri başlatmak amacıyla kapsamda gerekli tedbirlerin belirlenmesi ve önerilerin sunumu için Anayasanın 98. ve TBMM İç Tüzüğün 104. ve 105. maddeleri uyarınca meclis araştırması açılması gereğini arz ve teklif ederim.”