Oktay Candemir'den VASKİ Genel Müdürü Ali Tekataş'a açık mektup

TAKİP ET

Satırlarıma başlamadan önce selam eder, gösterdiğiniz eşi benzeri görülmemiş olan hizmetlerinizden ötürü sizi kutlarım. (!) Neler yaptınız neler... Bunları görmemek mümkün mü?


Nasılsın iyi misin? Sağlığın sıhhatin yerinde mi? İnşallah iyisindir, iyi olmanı cenab-ı Allah’tan temenni niyaz ederim. Sende bizleri soracak olursan, ham-dolsun, bizlerde iyiyiz. Yaramaz bir havadis var mı? Oralarda havalar nasıl? Buralar biraz soğumaya başladı. VASKİ'de havalar nasıl bize yaz bildir

Bizim tek bir düşüncemiz var o da sizlersiniz (!) Ali Bey, gönderdiğiniz mektup (tekzip) elime geçti ve inan çok sevindim.Bende sizi sevindirmek için bu mektubu yazmaya karar verdim.

Hala sigara içiyor musunuz bilmiyorum ama umarım sigarayı bırakmışsınızdır. Van’da ‘adam olmadığı için’ Elazığ’dan gelerek kentimiz içi şahane hizmetler üretmiş sizin gibi bir şahsiyetin sağlığı tüm Van halkının sağlığı için oldukça mühimdir(!) Açıkçası yaptıklarınızın hesabını yargı önünde vermeden Allah size uzun ömürler versin.

Benim için bu kentin bir numarası Vali ise, iki numarası kesinlikle sizsiniz! Ama ‘Reis’ Valiyi Zorluoğlu’nu Trabzon Büyükşehir Belediye Başkan aday yaparken, sizi Elazığ’da değerlendirmeye bile tabi tutmadı. İnanın sizin Elazığ’dan aday yapıl mamanız en çok biz Vanlıları üzdü(!)

Bana yazdığınız tekzip mektubunuzda kurumunuzun yükselişini engellemek ve kötü bir algı oluşturmak için elime kalem değil, balta aldığımı belirterek, çirkin iddialarda bulunduğum şeklinde ki sözlerinize çok üzüldüm. Sizi bu kadar seven (!) benim gibi bir gazeteciye bunları söylemiş olmanız nedeniyle size teessüflerimi bildiririm.

‘Kurumumuzun yükselişi engellemek isteyen’ şeklinde ki cümle ile maksadınızı anlayamadım. Nereye yükseliyorsunuz Ali Bey, göğe mi yükseleceksiniz? Neticede bir kamu kurumu olan VASKİ’den söz ediyoruz. Öyle bir cümle kurmuşsunuz… Sanırsın Osmanlı İmparatorluğunun yükselme dönemi…

Ve devamla diyorsunuz ki : “Değerli çalışanlarımızın moral ve motivasyonlarını baltalamak ahlaki olmadığı gibi memleketimize de büyük bir ihanettir.” Bunu söyleyen siz şu anda bile izinde değil misiniz? Kendi kendinize izin vererek her ay periyodik bir biçimde Van dışına tatile çıkarak, işi savsaklamak, görevi kötüye kullanmak suçlarını işleyen biri olarak bana ahlak ve ihanetten söz etmenizi oldukça yadırgadığımı belirtmek isterim.

Ben yazdığım yazılarla sizi yıldırmaya çalışıyormuşum… O zaman çıkın sokağa ‘Baskılar bizi yıldıramaz’ sloganını atın.

Kurumunuzun tüm ihalelerinin KİK mevzuatına uygun yapıldığını ve şeffaf olarak gerçekleştirildiğini belirtiyorsunuz ama Ali Bey, ‘Minareyi çalan kılıfını bulur’… Bunu en iyi siz bilirsiniz. Kamuoyunu kelime oyunlarıyla yanıltma girişimleriniz emin olun beyhude bir çabadır.

Tekzip mektubunuzda en mutlu olduğum satırlar AİHM kararlarına yaptığınız atıflar oldu. Beni duygulandıran bu AİHM sevgisi nereden çıktı bilemem ama sizde sıkışınca AİHM diyorsunuz ya artık ölsem de gam yemem. Ama sizde işinize gelmedi mi AİHM kararları tanımıyorsunuz. Lütfen bir karar verin, AİHM kararlarını tanıyor musunuz, tanımıyor musunuz?

AİHM’in sizin söz ettiğiniz şekilde ‘eleştiri sınırının aşılması’ diye bir kararı yok. Size bunu kim söylemişse sizi iyi kandırmış. Yaptığınız kötü işleri ‘Din-İman’ gibi kutsal değerlerle örtbas ettiğinizi biliyorduk ama AİHM’i de artık kötü emellerinize alet ettiğinizi bilmiyorduk.

İzninizle size bir soru soracağım, AİHM’in HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş için verdiği ‘Tahliye’ kararı içinde aynı şeyi düşünüyor musunuz?

Önce Vali, sonra Ali Bey, bu soruya ‘Evet Demirtaş içinde aynı şeyi düşünüyoruz’ yanıtını verirseniz size söz veriyorum ben 15 yıllık mesleğimi derhal bırakacağım. Böylece siz de benden kurtulmuş olursunuz.

Ben sizin saygınlığınıza zarar verecek bir şey yapmıyorum… Siz bizzat saygınlığınızı yaptığınız olumsuz davranışlarla zedeliyorsunuz.

Öyle bir tekzip mektubu göndermişsiniz ki… İnsan Hakları Savunucuları ve Demokrat-Özgürlükçü insanların kullandığı dili kullanmışsınız. Galiba, beni çok okuduğunuz için böylesi özgürlükçü-düşünce özgürlüğünü savunan bir tarzınız gelişmiş. Bu da iyi Ali Bey, bakın size büyük yararım dokunmuş. Bu yüzden bana teşekkür etmeniz gerekiyor.

Hep birlikte yargıya gideceğinizi söylemişsiniz… Ben alışığım Ali Bey! Giden Vali ve AKP’li Başkanda sizin gibi yargıya gitti ama bütün davaları ben kazandım. O yüzden yolunuz açık olsun…

Önce Vali, Sonra Ali Bey… “Yukarıda Allah, Ankara’da hükümet, Van’da Vali, VASKİ’de siz” oldukça Van halkının sırtı yere gelmeyecektir. (!) Allah izin verirse duruşmaya gelirseniz mutlaka görüşürüz.

Burada satırlarıma son verirken tekrar selam eder, beni yargıya götürecek olan tüm arkadaşlarınızla birlikte gözlerinizden öperim, sağlıcakla kalın… ‘Kestane kebap, acele cevap’