BU SEÇİM 80 MİLYONUN SEÇİMİ...

TAKİP ET

Gazeteci Yazar Mehmet KOÇ'tan Seçim Analizi

Bugünlerde her yer İstanbul. İstanbul seçiminin yenilenmesiyle adeta ülkede seferberlik ilan edilmiş durumda.
Seçim Türkiye halkları üzerinde büyük bir tedirginlik yaratırken, öte yandan dünya basınında gündem hâline geldi.
Peki insanlar neden tedirgin?
Ülke ekonomisi her ne kadar dolaylı nedenlerle karışık olsada, borsa hareketliliğinin de göstermiş olduğu gibi doğrudan seçim süreciyle ilişkilidir.
Türkiye nüfusunun ve ekonomisinin bel kemiği olan bir şehrin seçiminden bahsediyoruz. Doğal olarak bu seçim aslında 80 milyonun seçimi olmuş durumda.
İstanbul seçiminin üzerinde bu kadar durulması, Aslında ne kadar büyük bir güç ve kale olduğunu, seçimin yenilenmesi için verilen uğraşlar en somut haliyle göstermektedir.
İstanbul sonucu, 31 Mart’ta gösterdiği gibi bizlere 4 yıl sonraki millet vekilliği seçimi sonuçlarının da hangi partinin lehine olacağının tahminini yaratacaktır.
Türkiye halklarının tedirginliğini ve endişesini babamın bir sözüyle özetlemek istiyorum. ‘’ İstanbul bir Türkiye’yi doyurabilir. Ama bir Türkiye İstanbul’u ayakta tutamaz ‘’. Bu söz İstanbul’un, ekonomik anlamda ne kadar büyük bir kilit noktası olduğunu göstermektedir. Zaten Türkiye’yi tedirgin eden de budur.
Peki seçim neden iptal edildi ?
Bu sorunun cevabını sadece ben değil, 80 milyon merak ediyor.
Bunun cevabı net olmamakla birlikte iptalinin faturasının iktidar partisine kesildiği kanaatindeyim. Yapılan itirazların aslında YSK tarafından bilinen ve onaylanan başlıklar olduğu 80 milyon tarafından bilinmekte. Örneğin KHK’lı seçmenlerin, seçmen olmasının yasak olmadığını, YSK; seçmen kağıdını vermekten tutun, seçimde aday olmasına kadar onayladı. Aslında itiraz edilen her şeyin YSK kararıyla olduğu 80 milyon seçmen tarafından biliniyordu. Peki ya itiraz kime yapıldı ? Yüksek seçim kuruluna mı? İstanbul seçimine mi?
İşte bu belirsizlik CHP oylarına avantaj, AKP oylarına ise dezavantaj yarattığının kanaatindeyim.
İstanbul seçiminin en can alıcı noktası ise;
23 haziranda İstanbul halkına düşen sorumluluk tarihte Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul’u fethetmesiyle eşdeğer(Rakip Bizans devleti değildir. Yanlış anlaşılmasın) Bu defa toprak değil gönüller fethedilecektir.
23 haziranda 80 milyonun iradesi sandığa tecelli edecektir. 16 milyon İstanbul halkı 81 ilin evladıyla 16 milyon olmuştur. Bunun için her Türkiye vatandaşı aynı zamanda bir İstanbulludur.
Bu durum İstanbul halkının ince eleyip sık dokumasına neden olacak. Çünkü her bir oyun aslında 5 oy niteliğinde olduğunun bilincindeler. Buda demek oluyor ki 80 milyonun vekaleti İstanbul halkının ellerinde...
Dünya siyaseti ise Türkiye seçimin öneminin bilincinde. Ortadoğu’daki Türkiye rolünün ve yol haritasının bu seçimle değişkenlik sağlayacabileğini biliyorlar. Türkiye seçim güvenliğinin daha düne kadar aydın yazar ve çizerlerimiz tarafından ne kadar güvenli olduğu yazılırken. Bugün ise seçim güvenliğinin zedelenmesi gerekçe gösterilerek seçimin yenilenmesi dünya basınında Türkiye’deki seçimlerin şaibeli olduğu kanısını yarattı.
Buda doğal olarak borsanın, işçimizin emekçimizin boğazına sarılmasına neden oldu.
Her şey çok güzel olsun artık...