BAŞKASININ HAYALİNDE YAŞAMAK

TAKİP ET

Gazetemizin Yazarı olan Mehmet Koç bu haftaki konusu oldukça dikkat çekiyor.

Kendinize ait hiç hayaliniz oldu mu? Evet size soruyorum. Merak ediyorum toplumumuzda kaçımızın kendisine ait hayali oldu?  Özellikle biz gençlerden söz ediyorum. Onlarca hayalimiz oldu sanırım. Hatta belki yüzlerce...

Misal en son ne zaman hayal kurduk, ve hayalimizin gerçekleşebilir yüzdesi kaç oldu? Maalesef çoğu zaman yüzdesine bile ulaşamadık. Önümüzde her zaman aşılması imkansız engeller doğdu... Başta; Hayalinde bir figüran yahut yardımcı oyuncu olduğumuz ailelerimiz... sonrasında vergi sayacı olarak görüldüğümüz devletimiz... ardından küresel güçler, falanlar fistanlar... her zaman birilerinin hayalinde, bir yerlerde esir kaldık. Örneğin bir babanın  hayalinde çoğu zaman şu olabildik, aman ha sakın bir işe bir ticarete yada bir yapıya dahil olmasın! Aman sakın kimseye muhalefet olmasın. Biz ona bakarız biz ederiz. Öyle sadece orda dursun.Zaten onu biz yaptık sonuçta bizim malımız. Böylesine cehaletin bitmemiş tükenmemiş zehriyle baş başayız gariban ailelerimizin ödleri kopuyor bizler için... Öte yandan işin en acı tarafı, en acı kurumu, devletimizin gözünde ise; sakın ha kimse ne yaptığımı? Nasıl yaptığımı?  Neyi neden yaptığımı sorgulamasın... usul usul vergisini versin bana çalışsın... Zaten karın tokluğuna çalıştırıyorum ötesine geçmesin. Zaten makarnasını kömürünü veriyorum. Üretim yapma küstahlığına gitmesin benim vatandaşım... böylelikle hem dışa bağımlı hale getirildik, hemde bireye ait alanlar olabildiğince daraltılarak hayal kurma sahamızuçuş iznine kapatıldı...

Bu durum kendisiyle birlikte ülkemizin kanayan yarası olan işsizliğe yol açtı.

İş sahası o kadar daraltıldı ki,bir hanede çalışan sayısı 1’e indi. Yani 5 kişiden 3’ü işsiz. Bilhassa biz gençler komple işsiziz anlayacağınız sayın M. EminAkbaşoğlu’nun yaptığı çay simit hesabı bile kurtaramaz oldu artık bizi. Olsun ama Suriyeli kardeşlerimizin canı sağ olsun. Varsın onların öğrencileri bedava üniversite, bedava yurt, bedava hizmet birde üstüne 1200 TL burs alsın varsın %85’ini Avrupa birliği, %15’ini ulusal kaynaklar ödesin... keşke bizlerde okulu bitirene kadar Suriyeli statüsünde olabilsek. Olsun ama biz çalışır onların yerine daha tam mezun olmadan devlet babamızdan aldığımız kredilerimizi ödeyerek destek oluruz...

Bu kadar trajikomik bir tablo  dünyanın neresinde var?Güzel günler varken, bu zorlu insanlık kurağını, bu çaresizliği kim yarattı ?

 

Gençlerimizin sonu ne olacak?

 Onca sınava, onca vize ve finallere, yaz okullarına vs.. bunlara biz boş yere mi emek verdik?  İş bulabilmek için, çalışabilmek için iki üniversite okuyan kardeşlerimiz göz önünde, onlara şu söyleniyor, “kocan ne iş yapıyor?”. Acaba bize de “baban ne iş yapıyor mu?” Yada “ Ananı da al git” mi?  Denecek.Kimin hayalinde yaşıyoruz? 

Bu düzene son mu vereceğiz? Yoksa ot gibi yaşayıp ölecek miyiz bu dünyada?  Yada insanların inşa ettiği ceza evlerinde, Allah’ın bize verdiği   hayatımız mı çalınacak? 

Kimse kusura bakmasın!!! Ben bu dünyaya birilerinin olmasını istediği gibi biri olmaya gelmedim! Ben bu dünyaya kendim olmaya geldim!

Kendi hayalimi kurmaya, kendi hayatımı yaşamaya geldim...Yeter artık bu esaret. Ben birey olmaya geldim.