Bakan Gül Af Taslağını Açıkladı

TAKİP ET

Adalet Bakanı Gül, ceza infaz düzenlemesinin son halinin diğer partilerle ortaya konulacağını belirterek, "Hafta sonu evde infaz, hafta sonu geceleyin infaz gibi hamilelere, yaşlılara, hastalara yönelik infazın insani yönünün değeceği birtakım kanaatler söz konusu" dedi.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, ikinci yargı paketi ve ceza infaz düzenlemesinin tüm yönleriyle değerlendirildiğini ifade etti.

Gül, Kanal 7’de katıldığı canlı yayında gündeme dair soruları cevapladı. İkinci Yargı Paketi ve infaz düzenlemesiy ile ilgili soru üzerine Gül, yargıç, savcı, akademisyen ve hukukçu milletvekillerinin görüşlerini açıkladığini hatırlatarak, “Bunun kapsamı, muhtevası, son hali Türkiye Büyük Millet Meclisi’de AK Parti grubunun liderlüğünde diğer partilerle ortaya konacaktır” dedi.

Yargı paketinde bilhassa hukuk usulüne dair bazı düzenlemelerin öngörüldüğünü aktaran Gül, şu açıklamayı yaptı: “İnfaz paketi ayrı. Bunun ötesinde hukuk yargılamalarına yönelik ayrı düzenleme var. 4,5 milyon dava, hukuk davası olarak görülüyor. Bu davaların 6 ila 8 ay daha erken bitmesi anlamında, yine noterlik ve idari usul ile ilgili birtakım düzenlemelerin eş zamanlı olarak Meclis’ten çıkarak hayata geçmesini bekliyoruz.”

“İnfazda bir adalet olması gerekiyor” ifadesini kullanan Gül, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Ceza adaleti anlamında bilhassa belli suçlarda 2 yılın altında, 18 ayın altında, infaz sisteminden kaynaklı olarak hiç cezaevine girilmediği görülüyor. Bu çalışma ilk önce bir af değil. Çünkü bir suçun mağduru var. Kamu mağdur, taraflar mağdur. Bunlar çıkacaksa da kafaının üzerinde bir kılıç gibi sallanan, bir hata yaptığında, kamuya zarar verdiğinde veya böyle bir tavır içine girdiğinde gerek görülürse infazında kalan sürenin tamamlanacağı bir düzenleme. Yani ‘Artık ben çıktım, ne yaparsam yapayım, her şey bitti’ anlamında değil. Kişinin yine yanlış yaparsa, topluma zarar verirse yine cezaevine gireceği bir düzenleme olması lazım. Dolayısıyla bu anlamda söz konusu paket bir af değil. Bu konuda toplumda adalete güveni artırıcı düzenleme olacağını düşünüyoruz.”

Hasta, yaşlı ve hamilelere yönelik bir düzenlemenin de söz konusu olacağını belirten Gül, “Hafta sonu evde infaz, hafta sonu geceleyin infaz gibi hamilelere, yaşlılara, hastalara yönelik infazın insani yönünün değeceği birtakım kanaatler söz konusu. Hamile biri doğum yapıyor ancak belli bir süre çocuğunun yanında kalması için infazın ertelenmesi hatta yargıç kararıyla infazı evde çekebilmesi imkânlarını getiren düzenlemeler söz konusu” bilgisini verdi.

Cezaevlerinde kapasitenin üzerinde tutuklu ve hükümlü bulunduğu değerlendirmelerine dair soru üzerine Gül, cezaevlerinde 294 bin tutuklu ve hükümlü olduğunu açıkladı. Gül, bu sayının artmasının altında infaz sistemi ve kanunlardan kaynaklı programların yanı sıra terörle mücadele ve diğer çoğu ayrım lı nedenin bulunduğunu söyledi.

‘SULH KOMİSYONU KURULUCAK’

Gül, arabuluculuk, uzlaşma gibi alternatif çözüm yollarıyla dosyalar uygun bir sayıya geldiği zaman yurttaşın da avukatın da meramını daha iyi anlatabileceğini, bu durumun yargıya güveni de artıracağını ifade etti.

Tüketici uyuşmazlıklarını da arabuluculuğun kapsamına dahil etmeyi düşündüklerini dile getiren Gül, “Bir diğer konu da idari sulh dediğimiz müessese. Bu da yine mahkemelere gitmeden önce vatandaşın devletle olan ihtilafında masaya oturması. Devlet adına uzlaşma anlamında bir sulh komisyonu kurulacak. Bu yeni bir proje. İnfaz ve yargı paketlerinden birinde olacak. Vatandaşın devletle, devletin vatandaşla mahkemelik olmaması için dava açılmadan önce aynen işçi-işveren gibi bir masa etrafında oturmalarına imkân sağlayacak düzenleme üzerinde çalışıyoruz. Bunun da ilk paketlerde yer almasını bekliyoruz” şeklinde konuştu.

Gül, böylelikle 1 milyonun üzerinde dosyanın çözüme kavuşturulmasının hedeflendiğini, yeni yargı paketinde yer alacak düzenlemelerin hukuk yargılamalarını 6-8 ay öne çekeceğini dile getirdi.

Yargının ele geçirilecek bir yer olmadığını, asla el değilmemesi gereken değerli bir kurum olduğunu vurgulayan Gül, şu şekilde konuştu: “Burada hiçbir görüşün ‘Benim arka bahçemdir, ele geçirdim’ gibi bir yaklaşımı olamaz, buna asla müsaade edemeyiz. Çünkü bunun acılarını çok yaşadık. Herkes yargıya güvenini güvenliğini sağlamak zorunda. Tabii FETÖ’nün tahribatları yargıda çok büyük biçimde görüldü. Bu ülkenin seçilmiş Cumhurbaşkanı’na kuşkuli gibi bir operasyon çekmek, darbe girişiminde bulunmak… Bunların hepsiyle yine yargının içindeki yargıç, savcılar da mücadele etmeye devam ediyor. ‘Yargı mensupları şu dönemde girdi, kanaati böyledir, bunların hepsi AK Parti’li’ demek asla kabul edilemez.”

Hakim ve savcı yardımcılığı sistemi ile hukuk fakültesi mezunlarının belli bir tecrübeden sonra cübbesini giymesinin sağlanacağını ifade eden Gül, bunun 2020’de hayata geçmesini hedeflediklerini ifade etti.