Hakkında Mardin’de açılan bir dosya gerekçesi ile Diyarbakır’da evine yapılan baskınla gözaltına alınan Demokratik Yerel Yönetimler Kurulu üyesi ve Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Sevil Rojbin Çetin, evinde 3 buçuk saat boyunca işkenceye maruz bırakıldı. Polisler tarafından köpeklerle işkenceye maruz bırakılan Rojbin’in durumu avukatı aracılığıyla kamuoyuna yansıdı. Rojbin’in fotoğraflarını çeken avukatı da ifadeye çağırıldı. İşkenceye maruz bırakılan Rojbin’in durumuna ise kadınlardan tepki geldi.
‘Bu tarz korkutmalarla geri adım atacak değiliz’
AKP’nin kadınlara yönelik yaklaşımının pratiklerle ortada olduğunu söyleyen TJA Van aktvisti Gülcan Kaçmaz Sağyiğit, iktidarın Diyarbakır’da kadınlara yönelik yürütülen operasyonlarla yeni bir mesaj vermek istediğini kaydetti. Gülcan, “Kadınlara yönelik bu politika bir gözdağı, bir sindirme politikası. Kadınların buna karşı sessiz kalması bekleniyor. Rojbin arkadaşımıza yönelik insanlık dışı muamele ile yeni konseptin devreye sokulduğunu görmek gerekiyor. Sistemin kadına yönelik tutumu yüzyıllardır ortada. Sevgili Rojbin’e yapılan insanlık dışı muameleden sonra yeni konsepte devreye sokuldu. Bunu çok iyi bilmek gerekiyor, ne sevgili Rojbin Çetin ne de kadın mücadelesinde yer alan hiçbir kadın yoldaşımız bu tarz korkutmalarla, sindirmelerle geri adım atacak değildir. Biz önceden bütün zorluklara karşı nasıl mücadele ettiysek, bundan sonra da mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
‘AKP kan kaybı yaşıyor’
Meclis’te HDP Grup önerisi üzerine kadına yönelik şiddete ilişkin yapılan görüşmelerde siyasi partilerin ardından söz alan AKP Grup Başkanvekili Özlem Gündüz’ün Meclis’teki “AKP’den önce kadının adı yoktu” söylemlerini hatırlatan Gülcan, “Bu söylemlerden hemen sonra Diyarbakır’da bu yönlü bir girişim oldu. HDP’nin yürüyüşünden sonra farklı bir durum ortaya çıktı. HDP’nin yürüyüşü AKP’ye ‘sen ne yaparsan yap. Bu ülkede bu insanlar var ve bu insanlar her koşulda mücadele etmeye devam edecek’ mesajı verildi. AKP çok ciddi bir kan kaybı yaşıyor. Bunu da ciddi bir baskı ve işkenceyle örtmeye çalışıyor. AKP’de bulunan kadının söylemlerinden sonra bunu getirdi. Hiçbir dönemde sistem aleni bir şekilde yönelmemişti. İki gündür insanlık dışı ciddi bir işkenceye maruz kaldı ve AKP’den doğru açıklama gelmedi. Kadının adı yoktu diyen kişinin bu duruma ilişkin açıklama yaparak istifa etmesi gerekirdi. Söylediklerinin sonucunda bu olay gelişti çok iddialıydı ve bu söylemlerine karşı onurlu bir duruşun sergilenmesi gerekiyordu” diye belirtti.
‘İşkence tüm direnen kadınlar şahsında yapılmıştır’
TJA aktivisti Caziye Duman da işkenceye karşı olduklarını ve Rojbin şahsında yapılan işkencenin bütün direnen kadınlara yapıldığını söyledi. Caziye, “AKP her ne kadar kendini ‘kadın hakları savunucusu’ olarak belirtse de burada Rojbin’e yapılan işkenceyle bütün Türkiye AKP’nin kadına yönelik tepkisini bir kez daha görmüştür. Ve bir kez daha AKP büyük bir yanılgıya düşmüştür. Yapılan işkenceyle bir kez daha kendi içinde büyük bir çelişki içine düştü ve bu çelişkilerden ötürü kendisini somutuyla ele veren bir parti olduğunu gördük” sözlerine yer verdi.
Müvekkilinin işkence fotoğraflarını belgeleyen avukatın, ifadeye çağırılmasına tepki gösteren Caziye, işkenceyi yapan şahısların ifadeye çağrılması gerektiğini vurguladı.
‘Tutuklama ve baskılarla Kürt halkını sindirmeye çalışıyorlar’
Şiddetin yüzyıllardır devam ettiğini ancak son 17 yıldır kullanılan siyasi dilin toplumu gittikçe kutuplaşmaya götürdüğünü söyleyen İnsan ve Özgürlük Partisi Başkan Yardımcısı Menice Gülmez da işkenceye ilişkin şunları söyledi: “AKP, Rojbin arkadaşımıza kendi güvenlik güçlerinin uyguladığı işkenceyle bir kere daha bunu belgelemiş oldu. AKP’nin 17 yıldır kullanmış olduğu ‘işkenceye sıfır tolerans’ söylemleri sadece kendi gibi düşünenler için geçerlidir. Tecavüzcüler, çocuk istismarcıları ve katilleri nasıl saldıklarını gördük. İşkence uygulayanın ifadeye çağırılmaması bir psikolojik travma yaşadıklarının göstergesidir. Kürtler hiçbir zaman işkenceden kurtulmadı. Güçlü durmalıyız. Tutuklama ve baskıyla sindiremeyeceklerini bilen bu insanlar, bu sefer de şiddet dilini kullanıyor. Bunun karşısında Kürtler geri adım atmayacaktır.”
‘Mücadelemize kaldığımız yerden devam edeceğiz’
Özalp Belediyesi Meclis üyesi Sakine Kutpınar da yapılan işkenceyi kabul etmeyeceklerini belirtti. Sakine, “Bu saldırıyı yapanlara soruşturma yapılmazken avukatının fotoğrafları çektikten sonra ifadeye çağrılması ilginç bir durumdur. AKP kendisinin kadın partisi olduğunu iddia ediyor ne yazık ki fakat bu söylemden sonra bu işkence gerçekleşti. Kayyumları meşrulaştırdıkları gibi işkenceyi, tacizi, tecavüzü meşrulaştırıp ayrıca yasalaştırmaya çalışıyorlar. Biz buradan bir kez daha belirtiyoruz Rojbin arkadaşımıza yapılan bu çirkin saldırıyı kabul etmiyoruz. Mücadelemize kaldığımız yerden devam edeceğiz” diye konuştu.
kaynak: http://www.jinnews9.xyz/TUM-HABERLER/content/view/141525
‘Bu tarz korkutmalarla geri adım atacak değiliz’
AKP’nin kadınlara yönelik yaklaşımının pratiklerle ortada olduğunu söyleyen TJA Van aktvisti Gülcan Kaçmaz Sağyiğit, iktidarın Diyarbakır’da kadınlara yönelik yürütülen operasyonlarla yeni bir mesaj vermek istediğini kaydetti. Gülcan, “Kadınlara yönelik bu politika bir gözdağı, bir sindirme politikası. Kadınların buna karşı sessiz kalması bekleniyor. Rojbin arkadaşımıza yönelik insanlık dışı muamele ile yeni konseptin devreye sokulduğunu görmek gerekiyor. Sistemin kadına yönelik tutumu yüzyıllardır ortada. Sevgili Rojbin’e yapılan insanlık dışı muameleden sonra yeni konsepte devreye sokuldu. Bunu çok iyi bilmek gerekiyor, ne sevgili Rojbin Çetin ne de kadın mücadelesinde yer alan hiçbir kadın yoldaşımız bu tarz korkutmalarla, sindirmelerle geri adım atacak değildir. Biz önceden bütün zorluklara karşı nasıl mücadele ettiysek, bundan sonra da mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
‘AKP kan kaybı yaşıyor’
Meclis’te HDP Grup önerisi üzerine kadına yönelik şiddete ilişkin yapılan görüşmelerde siyasi partilerin ardından söz alan AKP Grup Başkanvekili Özlem Gündüz’ün Meclis’teki “AKP’den önce kadının adı yoktu” söylemlerini hatırlatan Gülcan, “Bu söylemlerden hemen sonra Diyarbakır’da bu yönlü bir girişim oldu. HDP’nin yürüyüşünden sonra farklı bir durum ortaya çıktı. HDP’nin yürüyüşü AKP’ye ‘sen ne yaparsan yap. Bu ülkede bu insanlar var ve bu insanlar her koşulda mücadele etmeye devam edecek’ mesajı verildi. AKP çok ciddi bir kan kaybı yaşıyor. Bunu da ciddi bir baskı ve işkenceyle örtmeye çalışıyor. AKP’de bulunan kadının söylemlerinden sonra bunu getirdi. Hiçbir dönemde sistem aleni bir şekilde yönelmemişti. İki gündür insanlık dışı ciddi bir işkenceye maruz kaldı ve AKP’den doğru açıklama gelmedi. Kadının adı yoktu diyen kişinin bu duruma ilişkin açıklama yaparak istifa etmesi gerekirdi. Söylediklerinin sonucunda bu olay gelişti çok iddialıydı ve bu söylemlerine karşı onurlu bir duruşun sergilenmesi gerekiyordu” diye belirtti.
‘İşkence tüm direnen kadınlar şahsında yapılmıştır’
TJA aktivisti Caziye Duman da işkenceye karşı olduklarını ve Rojbin şahsında yapılan işkencenin bütün direnen kadınlara yapıldığını söyledi. Caziye, “AKP her ne kadar kendini ‘kadın hakları savunucusu’ olarak belirtse de burada Rojbin’e yapılan işkenceyle bütün Türkiye AKP’nin kadına yönelik tepkisini bir kez daha görmüştür. Ve bir kez daha AKP büyük bir yanılgıya düşmüştür. Yapılan işkenceyle bir kez daha kendi içinde büyük bir çelişki içine düştü ve bu çelişkilerden ötürü kendisini somutuyla ele veren bir parti olduğunu gördük” sözlerine yer verdi.
Müvekkilinin işkence fotoğraflarını belgeleyen avukatın, ifadeye çağırılmasına tepki gösteren Caziye, işkenceyi yapan şahısların ifadeye çağrılması gerektiğini vurguladı.
‘Tutuklama ve baskılarla Kürt halkını sindirmeye çalışıyorlar’
Şiddetin yüzyıllardır devam ettiğini ancak son 17 yıldır kullanılan siyasi dilin toplumu gittikçe kutuplaşmaya götürdüğünü söyleyen İnsan ve Özgürlük Partisi Başkan Yardımcısı Menice Gülmez da işkenceye ilişkin şunları söyledi: “AKP, Rojbin arkadaşımıza kendi güvenlik güçlerinin uyguladığı işkenceyle bir kere daha bunu belgelemiş oldu. AKP’nin 17 yıldır kullanmış olduğu ‘işkenceye sıfır tolerans’ söylemleri sadece kendi gibi düşünenler için geçerlidir. Tecavüzcüler, çocuk istismarcıları ve katilleri nasıl saldıklarını gördük. İşkence uygulayanın ifadeye çağırılmaması bir psikolojik travma yaşadıklarının göstergesidir. Kürtler hiçbir zaman işkenceden kurtulmadı. Güçlü durmalıyız. Tutuklama ve baskıyla sindiremeyeceklerini bilen bu insanlar, bu sefer de şiddet dilini kullanıyor. Bunun karşısında Kürtler geri adım atmayacaktır.”
‘Mücadelemize kaldığımız yerden devam edeceğiz’
Özalp Belediyesi Meclis üyesi Sakine Kutpınar da yapılan işkenceyi kabul etmeyeceklerini belirtti. Sakine, “Bu saldırıyı yapanlara soruşturma yapılmazken avukatının fotoğrafları çektikten sonra ifadeye çağrılması ilginç bir durumdur. AKP kendisinin kadın partisi olduğunu iddia ediyor ne yazık ki fakat bu söylemden sonra bu işkence gerçekleşti. Kayyumları meşrulaştırdıkları gibi işkenceyi, tacizi, tecavüzü meşrulaştırıp ayrıca yasalaştırmaya çalışıyorlar. Biz buradan bir kez daha belirtiyoruz Rojbin arkadaşımıza yapılan bu çirkin saldırıyı kabul etmiyoruz. Mücadelemize kaldığımız yerden devam edeceğiz” diye konuştu.
kaynak: http://www.jinnews9.xyz/TUM-HABERLER/content/view/141525